Z Kuşağının Öğretmeni Olmak
“İşte Z Kuşağı” adlı kitapta yeni neslin öğretmenleriyle ilgili de çok faydalı açıklamalara yer verilmiş:
Z Kuşağının Kendin Yapçı yaklaşımı işçi-işveren ilişkisinin dinamiklerini kesin kes değiştirecek. Bunu en iyi bilenler yıllardır bu kuşak çalıştıran öğretmenler. Eski durum şuydu: Siz okula giderdiniz, öğretmen size bildiklerini aktarırdı.
Z' liler olayı böyle görmüyor ve bu tutumları öğretmenlerin rolünün değişmesi yönünde baskı yaratıyor. Brenda Cassellius, Minnesota Eyaletinin eğitim temsilcisi şunları söylüyor: "Öğretmenler bu durumu yeni yeni algılıyor ve hala devlet standartları, yönetmelikler ve yükümlülük sistemleri gibi birçok kısıtlama altındalar. Etkisini çoktan yitirmiş eğitim sistemi elimizi kolumuzu bağlıyor. Artık eğitim, öğretmenin bilgi ve birtakım beceriler edinip bunları öğrencilerine aktarmasından daha ciddi ve karmaşık. Öğretmenler öğrencilerin bilgiyi akışkan olarak gördüğünü anlamak zorundalar. Bu durumlar yüzünden sınıfın önünde ders anlatma şeklindeki geleneksel yöntemlerin etkisi azalmakta."
Melissa Kondrick Kaliforniya, Pleasanton' da ortaokul öğretmenliği yapıyor. Matematik dersi veren Melissa'nın eğitim müfredatı ve öğretim konusunda master derecesi var. Sınıfında teknolojiden ağırlıklı olarak faydalanıyor. Açıklamaları şöyle: “Z Kuşağıyla iletişim kurmak istiyorsak onlarla bulundukları noktada buluşmalıyız. Basılı metinleri alıp üzerinde değişiklik yaparak internete koymakla onlara uygun hale getirmiş olmuyorsunuz. İnteraktif yöntemler kullanmak ve ideal olarak oyunlaştırma dikkatlerinin dağılmasını önler. Tıpkı yetişkinler gibi, öğrenciler de eğlenceli, ilginç ya da gerçek içerik ister. En iyi böyle öğrenirler ama doğru teknoloji ve metodoloji kullanmaktan daha da önemlisi, öğretmenlerin kendi rollerini doğru anlamaları gerektiği.
İş hayatına atılan Z kuşağı ile çalışacak patronlara verebileceğim en iyi uyarı şu: Daha önceki geleneksel “sahne bilgenindir” modelinde öğretmen sınıfın önünde durup öğrencilere bilgi “aktarırdı.” Tek bir “doğru yanıt” olurdu. Bütün her şeyi bilen öğretmenler olduğu için onların yeri en öndü. Bugün yeni model, “yan taraftan rehberlik”. Bu sistemde öğrenciler, çoğunlukla küçük gruplar halinde çalışıyorlar ve/veya ekrana bakıyorlar, öğretmene değil. Bizim görevimiz onlara bilgi edinmeleri için rehberlik sağlamak ya da antrenörlük yapmak. Problem çözümüne yönelik beceri kazanmalarına önem veriyoruz.
Öğretmenlerin çoğu bu evrimle yüzleşti. Birçoğunun egolarını bir yana bırakmayı öğrenmesi gerekti. Ama iş tepeye tırmanmak için çok uğraş vermiş olan patronlara gelince, Z kuşağının kendilerine her şeyi bilen kişi gözüyle bakmadığını gören patronların egoları hafifçe zedelenebilir. Kondrick şunları da söyledi: “ileride Z kuşağının patronları olacak kişilere bir tavsiyede bulunmam gerekirse onların çok hırslı olduklarını anlamaları gerektiğini söylerim. Yanlarında durup rehberlik yapmanın tadına varın. “ sahne bilgenindir” anlayışı sadece önlerini keser. Bu kuşak çok iyi yerlere gelecek.”
Yorum yap