Yaratıcı Öğrenciler

 “Çocuklar doğal olarak meraklıdır. Öğrenmeye teşvik etmek meraklarını canlı tutmak demektir. Uygulamalı, sorgulamaya dayalı öğrenmenin bu kadar güçlü olmasının sebebi budur. Uzman öğretmenler, öğrencilerin sormadıkları sorulara cevap vermek yerine keşfetme istediklerini arttıracak soruları sormaları için onları harekete geçirir.”

Eğitimci, danışman, yazar Sir Kenneth Robinson’ın “Yaratıcı Öğrenciler” kitabında böyle anlatıyor doğuştan öğrenme meraklısı olan çocuklarımızı. 2003'te sanata verdiği hizmetlerden dolayı Kraliçe II. Elizabeth tarafından şövalyelik nişanı veriliyor. “Okullar yaratıcılığı öldürüyor” adlı Ted konuşması sonrasında sesini daha fazla kişiye duyurmayı başarıyor.  

Ted konuşması linkinine buradan ulaşabilirsiniz.

 https://www.ted.com/talks/sir_ken_robinson_do_schools_kill_creativity?language=tr


Kitapta, görev için gittikleri okullarda fark yaratan öğretmenler… Akademik sınavlarda son sıralardayken, öğretmenlerin sorunları tespit edip müdahale etme, çözüm üretme cesaretini sergileyerek başarıya ulaştıklarını anlatan örneklerle dolu bir #kitap. Bu nedenle özellikle eğitimle ilgilenenlerin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Sanayi Devrimi’nin işgücü ihtiyacını karşılamak üzere kurulan “standart eğitim” ve 21. Yüzyılın farklı koşullarına bu “standart eğitim” in cevap veremediğinden bahsediyor çoğunlukla. Her çocuğun farklı kişisel özelliklerinden, ilgilerinden dolayı kişiye özel eğitimin olması gerektiğini savunuyor Dr. Ken Robinson. Erken çocukluk döneminden lisenin bitimine kadar uzanan eğitim sürecini, olumlu veya olumsuz örnekleriyle ele alıyor.

“PISA sınavlarında başarılı olan ülkelerden Singapur, Güney Kore ve Finlandiya, öğretmenleri için çok yüksek bir hedef oluşturuyor. Sadece öğretmenlikle ilgili belli öğretileri değil aynı zamanda öğrencilerle iletişim kurmak, mentorluk yapmak, bir sınıfı yönetmek, yetenekleri değerlendirmek gibi yoğun bir eğitim gerektiren bu mesleğin bir parçası olmak için öğretmenler son derece titiz bir süreçten geçiyorlar” diyor. Hep konuşulan Finlandiya eğitim sistemiyle ilgili tespitlerine de yer verilmiş detaylı bir şekilde.

İnovatif düşüncelerden bahsederiz ya hep işte 21. Yy. başarıları için 2008 yılında IBM, kurum liderlerinin personellerde en çok ne tür özellikler aradıklarına dair araştırma yayımlanmış. Seksen ülkede bin beş yüz liderle görüşmüşler. Öncelikli iki alan ortaya çıkmış:

  1. Değişikliklere uyum sağlayabilme.
  2. Yeni fikirler üretebilme.

Eğitimle uzaktan yakından herkesin bir ilgisi olduğunu ve insanların eğitimle ilgili 3 seçeneğinin olduğunu belirtiyor yazar

  1. Sistem içinde değişiklikler yapabileceğimizi
  2. Değişiklik yapması için sisteme baskı yapabileceğimizi ya da
  3. Sistem dışında inisiyatif alabileceğimiz

şeklinde özetliyor konuyu.

Evet, siz hangisini tercih ediyorsunuz? Bu kitabı okuduğunuz anda bile en azından kendi çevrenizde bazı değişiklikler yapmaya çalışacağınıza inanıyorum. Keyifli okumalar.

Yazar Hakkında

/images/manolya-1.png

Manolya GÜMÜŞAY

Eğitim Koçu

annerehberi.com.tr yazarı

Yazarın tüm makaleleri

Yorum yap