Doğadaki Son Çocuk

Apartmanda dört duvar arasında büyüyen çocuklar deÄŸildik biz. Biz doÄŸada büyüdük, sokak oyunları oynadık, dere kenarında araba yıkadık,  çelik-çomak oynadık, bilye oynadık, ormanda geçerdi yazlarımız. Åžimdi ise çocuklarımızın maruz kaldığı apartman hayatından sonra “ doÄŸa yoksunluÄŸu” adını verdiÄŸimiz olgularla karşı karşıyayız. Ellerinde dijital nesneler saniyede 25 görüntü geçiyor gözlerinin önünden ve tabi ki bunun zararlarını konuÅŸurken sürekli her ortamda DOÄžAYI nasıl özlemez insan.

Çarpıcı bir rakamsal veri dikkat çekiyor kitapta “bugünün annelerinin %71’i çocukken her gün dışarıda oynadıklarını hatırlıyorken, bu kiÅŸilerin yalnızca %26’sı çocukların her gün dışarıda oynadığını söyledi”. Evet, rakamlar ortada kaçımız aksini söyleyebiliriz ki. Giderek yaygınlaÅŸan bazı araÅŸtırmalar, genç kuÅŸakların, doÄŸal yaÅŸamla arasındaki baÄŸların her geçen gün koptuÄŸunu, zihinsel, fiziksel ve ruhsal saÄŸlıklarının doÄŸayla olan iliÅŸkileri arasında doÄŸrudan bir baÄŸ kurduÄŸunu kanıtlıyor. Kitapta yer alan çalışmaların bir çoÄŸu çocukların bilinçli bir ÅŸekilde doÄŸaya eriÅŸimlerinin saÄŸlanmasının, dikkat eksikliÄŸi bozuklukları ve diÄŸer bazı rahatsızlıklar için güçlü bir terapi biçimi olabileceÄŸini belirtiyor.

Kitapta çocukların ve biz büyüklerin doÄŸaya neden ihtiyacı olduÄŸu, doÄŸayla iliÅŸki içerisinde olmanın insan saÄŸlığına, konsantrasyon yeteneÄŸine, yaratıcılığına nasıl katkı sunduÄŸu konularına bolca yer verilmiÅŸ.

Kitaptan notlar:

  • Çocuk doÄŸada özgürlük, hayal gücü için alan geniÅŸliÄŸi ve mahremiyet bulur: yetiÅŸkinlerin dünyasından uzak bir yer ve farklı bir huzur.
  • "Hep seyretmekten" diyordu Smart More' da bir anne. "Giderek uyuÅŸuk bir toplum olup çıktık. Ben çocukken Detroit' te hep dışarıdaydık. Evde kalan çocukların tuhaf olduklarını düÅŸünürdük. Öyle kocaman alanlarımız yoktu ama hep dışarıda, sokaktaydık; boÅŸ arsalarda gezinir, ip atlar, beyzbol ya da seksek oynardık. Büyüdükten sonra bile dışarıda oynamaya devam ettik.
  • Sonraki 1 saat içinde çocuklara doÄŸayla iliÅŸkilerini sordum. Onlar da evden dışarı çıkmalarının önündeki engelleri anlattılar. OlaÄŸan ÅŸüpheliler: zaman yokluÄŸu ve televizyon.
  • Yeni araÅŸtırmalar, doÄŸa ile temasın dikkat eksikliÄŸi hiperaktivite bozukluÄŸunun (DEHB) belirtilerini azaltabileceÄŸini, ayrıca bütün çocukların biliÅŸsel yetilerini geliÅŸtirebileceÄŸini ve olumsuz baskıları ve depresyona karşı dirençlerini artırabileceÄŸini gösteriyor.
  • DoÄŸa yoksunluÄŸu sendromu, doÄŸaya yabancılaÅŸmanın insana getirdiÄŸi maliyette anlatır. Bunun içinde, duyuların daha az kullanılması, dikkat sorunları ve hem fiziksel hem duygusal hastalıkların oranındaki artış vardır. Bu sendrom bireylerde, ailelerde ve toplum topluluklarda teÅŸhis edilebilir.
  • Yeni araÅŸtırmalar, doÄŸanın yokluÄŸunda nelerin kaybedildiÄŸinden çok varlığında nelerin kazanıldığına odaklanıyor. Anne ve babaların bu araÅŸtırmalar hakkında eÄŸitilmesine, bu sayede doÄŸal oyunlara yönelik olumlu bakışların harekete geçirilmesine ve teÅŸvik edilmesine çok büyük ihtiyaç vardır. Bu, çocuklarının doÄŸa deneyimlerinin devamlılık kazanması için gerekli olan ortamı yaratacaktır.

Kitaptan sonra doÄŸada daha fazla zaman geçirmek isteyeceksiniz hem kendiniz hem de çocuklarınız için. BaÅŸka bir kitap yorumunda görüÅŸmek üzere sevgiyle, doÄŸayla ve kitapla kalmanız dileÄŸiyle.

Yazar Hakkında

/images/manolya-1.png

Manolya GÜMÜŞAY

Profesyonel Koç - Yönetici

annerehberi.com.tr yazarı

Yazarın tüm makaleleri

Yorum yap