GÃœZEL BÄ°R GÃœN

Çenem düÅŸtü sabah sabah, çocukları öperek uyandırdım her zamanki gibi ama çok gevezeyim. Hiçbir haylazlıklarına, mızmızlıklarına kızamıyorum. Güzelce kalktılar, onlarda mutluydu. YavaÅŸ yavaÅŸ okul hazırlıklarını, kahvaltılarını yapıp, annelerinin öpücüÄŸünü de alıp çıktılar evden. Neden aceba? Åžöyle bir geri alalım saati ve bakalım...

Saat 5 uyandım. Uyuyamıyorum OSHO'nun bir kitabında diyordu ki "fırsatları hep olumlu bir ÅŸey için kullan. Her ÅŸey hakkında yaratıcı ol. Uyuyamıyorsan uykuyu zorlamanın anlamı yok, çünkü uyku zaten zorlanamaz. Uyku irade ile yönetilemeyen enerjilerden biridir. Buna kalkışırsan rahatsız olursun. Zorla uyumayı denemek için bir ÅŸey yaparsan, yaptığın ÅŸey muhtemelen aksi yönde çalışır, çünkü uyku yaptırıma ters tepki verir; o yapmama halidir çünkü. O yüzden bir çabaya girersen- mesela koyun sayarsan veya saÄŸdan sola dönmeye baÅŸlarsan- bütün bunlar daha fazla uykunu kaçırır. Bunlar iÅŸe yaramaz, ama insanlar yine de hep bunları yaparlar. Benim yaklaşımım tamamen farklı öncelikle uykun kaçtıysa bu bedenin dinlenmiÅŸ demektir ve herkesin farklı ihtiyaçları vardır."

Uyuyamıyorsam kitap okuyayım dedim, 1 saat kitap okuduktan  sonra, duÅŸa girmeden biraz pilates yapayım dedim, pilates yapmaya giderken yolda (evin içindeyim yanlış anlaşılmasın :)) kulaklığı gördüm, e haydi birde müzikle ruhumu dinlendireyim bedenimi esnetirken dedim. Belime taktım telefon kemerimi, kulaklık kulağımda usul usul çalan bir plates müziÄŸi, sakin, huzurlu, 15 dakika plates  yaptım. Rahatlamış bir ruh ve bedenle çocuklarını uyandıran bir anne oluverdim birden. IÅŸte bu dedim içimden. Åžimdi kalkalım ve çocuklarımızdan önce kendimiz için birÅŸeyler yapalım, gerisi zaten gelecek...

Yorum yap