Sıfır atık mı

 Merhaba Annerehberi okuyucuları;

Sizlere bu yazımda bahsetmek istediğim konuya bir anımı anlatarak başlamak istiyorum.

Yaklaşık 16-17 yıl önce üniversite son sınıftayken bir dergi için yazı yazmam istenmişti. Derginin adı “Orman ve Ekonomi” idi. “Hangi konuda ne yazabilirim?” diye düşünürken okuduğum bölümü ve derginin okurlarını içine alabilecek bir konu seçmeye karar verdim ve tehlikeli atıklar hakkında yazı yazdım.  O dönemde yaptığım araştırmalar endüstriyel atıklara yönelikti ama zamanla atıklar konusu hayatımda önemli bir yer teşkil etti ve ilgi alanım oldu. Gördüklerim, okuduklarım bu konuya ilişkin farkındalığımı arttırmış “ben tek kişi olarak neyi değiştirebilirim ki?” demeden yaşadığımız sosyal toplum içerisinde önce yakınımızdakileri sonra diğerlerini etkileyerek sıfır atık bilincini sağlayabiliriz diye düşünmekteyim. Bugün sizlere bu konuyu “çocuklarımızla nasıl hayatımıza geçirebiliriz?” ya da “bireysel olarak neler yapabiliriz?” açısından ele almak istedim. 

Öncelikle bu kelimelerin terminolojik anlamlarını yazmak istiyorum. Çünkü bilmemiz gerekir ki çöp ve atık kelimeleri birbirinden tamamen farklı anlamlara sahiptir. Çöp kelimesi sözlük anlamı olarak içinden kâğıt, karton, cam, metal, plastik gibi maddeler ayrıldıktan sonra geride kalan ve hiçbir şekilde geri kazanımı veya geri dönüşümü mümkün olmayan artık malzeme iken; atık kelimesi sözlük anlamında geri dönüşüm ve geri kazanım sayesinde yeniden kullanılması mümkün olan artık malzemelerdir. Sıfır atık diye bahsedilen durum ise basit bir şekilde “çöp üretmemektir”.  Bunu atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek engellenmesiyle veya minimilize edilmesiyle sağlayabiliriz. Böylelikle kaynakların daha verimli kullanılması ve tüketimin artmış olduğu toplumlarda israfın önlenmesi hedefine ulaşmayı da kolaylaştırmış oluruz.  

Sıfır atık 5R kuralından geçmektedir. Her biri R harfi ile başlayan İngilizce 5 kelimeden oluşmaktadır. Ülkemizde ise 5D kuralı olarak geçmektedir. Bu adımların hayatımızda olması sıfır atık oluşumunu sağlamaktadır.

Refuse: Reddetmek. “Düşün, Gerekli Değilse Tüketme” (İhtiyacın olmayan şeyleri reddetmek. Mesela plastik pipet ağzımızla da içebileceğimiz için tercih etmeyebiliriz. Çok pipet kullanmamız gereken bir durum var ise bambu ya da metal pipet tercih edebiliriz.)

Reduse: Azaltmak. “Daha Az Tüket” (Tüketimlerimizi azaltabiliriz.  2 ayakkabımız varsa 3. yü almamak gibi. Ya da kullandığımız bir ürünü halen kullanabiliyorken yeni bir model çıktı diye gidip bir yenisini almamak gibi.)

Re-use: Tekrar tekrar kullanmak. “Değerlendir, Yeniden Kullan” (Mesela kullanımını yitirmiş bir ürünü atmak yerine başka bir yerde farklı bir alanda kullanmak. Benim yaşadığım şehir için verebileceğim en güzel örnek sanırım zeytinyağı tenekelerinin kullanım ömrü bitince sardunya çiçeklerini ekebilecek saksılar olarak kullanılması olabilir)

Recycle: Geri dönüşüm. “Değiştir, Farklı Amaçla Kullan” (Bu konuda birçok belediyenin yaptığı uygulamalarda sitelere ya da mahallelere geri dönüşüm kutuları sağlamak örnek teşkil edebilir. Bu şekilde evlerimizdeki atıkları sınıflandırarak geri dönüşüme göndermek)

Rot: Çürüme, kompost. “Dönüştür, Doğa Kazansın (Evimizde çıkan meyve sebze atıklarını kompost yapmak. )

Peki bizler bireysel olarak veya çocuklarımız ile birlikte sıfır atık oluşumu için neler yapabiliriz?

  • İlk olarak kendi bireysel kullanımlarımızda geri dönüştürülebilir ürünleri kullanmayı tercih etmeliyiz bu bilinci yakın çevremize de aşılamalıyız.  
  • İkinci olarak en önemli temas noktası çocuklar.  Çocuklar küçük yaşta nasıl bir alışkanlık kazanırlarsa büyüdükçe de aynı alışkanlığı devam ettirme iç güdüsü içerisinde olduklarından küçük yaşlarda geri dönüştürülebilir ürünler kullanmalarını ve evsel atıklarımızı sınıflandırıp uygun depolara atmayı göstermeliyiz.
  • Bu farkındalığı yaratmak için sıfır atık konusunda yayınlanmış çocuk kitaplarını çocuklarımızla birlikte okuyup, resimlerini birlikte inceleyebiliriz. (Örnek çocuk kitapları: Sima Özkan’ın “Deniz’in Sıfır Atık Kitabı ve Soso’nun Kompost Kitabı”, Karine Balzeau’nun “ Sıfır Atık Görevleri”, Bilge Buhan Musa’nın “Meraklı Yeşil Şişe ve Beyaz Plastik Bardak” , Elif Yonat Toğay’ın “ İncecik, Çubuk Değil Zararı Az Değil” kitapları ilk aklıma gelenler)
  • Ailece veya sevdiklerimiz ile yapacağımız sosyal etkinliklerde (piknik vs. gibi) kullan-at ürünlerin kullanımını azaltmalıyız yapabiliyorsak kullanımından kaçınmalıyız. Bunu yapmak ilk aşamada çok zor gibi görünse de alternatif ürünler kullanarak bu durumu kolaylaştırabiliriz. Mesela içeceğimizi kendi evimizden kullandığımız bir termosu kullanarak yanımıza alıp termosumuzdan içebiliriz. Böylelikle plastik bardak kullanmamış oluruz.)  
  • Alışverişlerimizde plastik poşetler (Artık ücretli olması sebebiyle bir nebze olsun azaldı) yerine bez çanta, kese ya da file kullanımını tercih etmek. (Kullanacağımız bu keseleri ya da bez çantaları belki çocuklarımızla birlikte dikmek ve farkındalık yaratmak.)
  • Faturalar, kredi kartı ekstreleri gibi kâğıt israfı materyallerini mail yoluyla almayı tercih etmek.
  • Mesela zeytin gibi açık ürün alımlarında yanımızda tekrar kullanım özelliği olan cam kavanozları götürüp paketlemede onu kullanabiliriz. Bu örnek biraz uç gibi gelse de yapmaya çalışmak, denemek bile sıfır atık konusunda bireysel yapabileceklerimiz arasında.
  • Yaşadığımız yerde var ise ekolojik pazarları tercih edebiliriz.
  • Öğle yemeklerimizi dışardan yememiz gereken bir yerde isek eskilerin sefertaslarını yanımızda götürebiliriz ya da sipariş verdiğimiz yere en azından plastik çatal, bardak ve kaşık temini istemediğimizi iletebiliriz. (Bu durumu tabii önceden planlayıp organize olmak ve yanımıza evden metal çatal, kaşık almak faydalı olacaktır.)  
  • Paketli gıdalardan mesela plastik kovalarda satışa sunulan yoğurtları çıkarıp kendimiz evde yoğurdumuzu mayalayabiliriz ya da seramik çanaklarda satılanları tercih edebiliriz. Böylelikle yoğurtların koyulduğu plastik kapları kullanmamış oluruz.
  • Plastik damacanalar yerine cam damacanalar kullanmak ya da imkânımız var ise evlerimize evsel arıtma cihazları bağlatarak plastik damacana kullanımını hayatımızdan çıkarabiliriz.
  • Evlerimizde altın gübre şeklinde ifade edilen solucan kompostu yapabiliriz. Böylece atığımızı çöpe atmamış olurken faydalı bir amaç için geri dönüştürmüş oluruz. Oluşan kompostu balkonumuzda bulunan bir saksıda ya da evimizin bahçesinde sebze, meyve yetiştirirken gübre olarak kullanmış oluruz.
  • Temizlik için kullandığımız deterjanlar yerine kendi yaptığımız temizlik ürünlerini kullanabiliriz. Mesela sirke ve karbonat bu ürünlerin başında gelebilir. Detaylı tarif ve alternatifler için http://www.zehirsizev.com/ internet sitesinden bilgi araştırabilirsiniz.
  • Kişisel bakım ürünlerimizden diş fırçalarımızı plastik olanlardan değil ahşap olanları tercih edebiliriz.
  • Islak mendil kullanımını azaltmak için ilk tercihte su ve sabunla yıkamak ya da bez bir mendil kullanmak alternatif bir değişiklik olabilir.

Sonuç olarak gönüllü sadelik tercih etmek yani alabilme imkânımız olsa da ihtiyaçtan fazlası için tüketim yapmamak ve doğaya zarar vermemek sanırım bireysel olarak yapabileceğimiz en büyük değişiklik olur ve zamanla içinde yaşadığımız sosyal toplumu da olumlu yönde etkiler.

Unutmayın değişim için atılan minik adımlar büyük kazanımlar sağlar.

Sevgilerimle…

Işık Saraç

Yazar Hakkında

/images/isik-sarac.jpeg

Işık Saraç

Yazar

Yazarın tüm makaleleri

2 Yorum

  • Kazim Uzun

    Yanıtla

    Görünüşte zor gibi görünen tavsiyelerinize bir yerden başlayarak zamanla artık bir yaşam biçimi olabileceğinin kolaylığını gösteren makale için tebrikler... Bu birazda işe evimizin önünü temizleyerek başlamak gibi...

    • Işık Saraç

      Değişimlerin, hayatımıza adapte edilmesi için önce değişime kendimizden başlamak gerekir. Dediğiniz gibi önce evimizin önünü temizleyerek başlamak ve sonra hayatın sorunlarına bir yerlerden dokunarak çözüm bulmak...

Yorum yap