Düşüncelerimizi yönetmek

“Beynini değiştir hayatın değişsin” adlı kitaptan notlar;

Olumsuz otomatik düşünceler terapisi (OOD); Dr. Daniel Amen’in OOD leri yok etmeyi öğrenmek dediği bir yöntemdir.  Amerika’da Amen Klinikleri’nde her yaştan insan için kullandıkları OOD’ leri yok etme ilkelerinden bahsedeceğiz. Ama bu ilk yazımızda duygu ve davranışlarınız üzerinde daha fazla kontrol kazanmanıza yardımcı olacak düşüncelerin hayatımızda rolü,  otomatik olumsuz düşünceler kavramını inceleyeceğiz.

 1- Ne zaman bir şey düşünseniz,  beyninizin kimyasal salgıladığını biliyor muydunuz? Beynimiz böyle çalışır.

Bir şey düşünürsünüz.

Beyniniz kimyasal salgılar.

Beyninizde bir elektrik iletisi dolaşır ve ne düşündüğünüzün farkına varırsınız.

Düşünceler gerçektir ve ne hissettiğiniz ve nasıl davrandığınız üzerinde doğrudan etkileri vardır.

2-  Aklınıza ne zaman kızgın, kötü, üzücü veya garip bir düşünce gelse, beyniniz limbik sistemi aktive eden, zihninizin ve bedeninizin kötü hissetmenize yol açan olumsuz bir kimyasal salgılar. En son kızdığınız zaman düşünün. Fiziksel olarak ne hissediyorsunuz? Çoğu insan kızdığında kasları gerilir, kalbi daha hızlı atar, elleri terlemeye başlar, hatta biraz başı bile döner. Bedeniniz taşıdığınız bütün olumsuz düşüncelere tepki verir.


3- Ne zaman iyi, mutluluk veren, umutlu veya nazik bir şey düşünseniz beynimiz bedenimizin kendini iyi hissetmesini sağlayan kimyasallar salgılar. En son aklınızdan gerçekten mutluluk verici düşüncelerin geçtiği, harika birisi ile çıktığınız ya da bir çocuğu kucakladığınız bir zamanı düşünün. Bedeninizin içinde neler olduğunu hissettiniz? İnsanlar mutluyken kasları gevşer; kalp hızları ve solukları yavaşlar. Bedeniniz İyi düşüncelerinize de tepki verir.

4- Düşünceler çok güçlüdür! Düşünceler zihninizin ve bedenimizin iyi hissetmesini sağlayabildiği gibi kötü hissetmesini de sağlayabilir. Vücudunuzdaki her hücre sahip olduğunuz düşüncelerden etkilenir. Bu yüzden insanlar mutsuzken genellikle baş veya karın ağrısı gibi fiziksel semptomlar hissederler. İyi şeyler düşünebiliyorsanız, kendinizi daha iyi hissedersiniz. Abraham Lincoln'ün kötü depresyon dönemleri olduğunu biliyor muydunuz? Hatta kendini öldürmeyi bile düşünüyor, bazı günler yataktan bile çıkamıyordu. Ama hayatının daha ileriki dönemlerinde kötü duygularına kahkaha ile müdahale etmeyi öğrendi. Çok iyi bir hikaye anlatıcısı oldu. Fıkra anlatmaya da bayılırdı. Güldüğü zaman kendimi daha iyi hissettiğini öğrenmişti.

6- Otomatik düşünceleriniz size her zaman doğruyu söylemez. Bir zamanlar sınavlardan düşük not aldığı için aptal olduğunu düşünen bir çocuk tanımıştım. Ama ona IQ testi yaptığımızda neredeyse dahi olduğunu gördük. Aklınıza gelen her düşünceye inanmak zorunda değilsiniz. Size faydası dokunuyor mu, yoksa size zarar mı veriyor, bunu anlamak için düşünceleriniz hakkında düşünmeniz önemlidir. Ne yazık ki düşüncelerinize hiç meydan okumazsanız, doğruymuş gibi hepsine “inanırsınız”. Bu olumsuz düşünceler zihninizi piknikteki karıncalar gibi zihninizi istila eder. Piknikteki bir karınca gibi olumsuz tek  bir düşünce önemli değildir. İki ya da üç olumsuz düşünce, piknikteki iki ya da üç karınca gibi sinir bozucu olmaya başlayabilir. On ya da yirmi olumsuz düşünceyse gerçekten probleme yol açar.

7- Düşüncelerinizi olumlu ve umutlu olmak üzere eğitebilirsiniz. Ya da olumsuz kalmalarına ve sizi üzmelerine izin verebilirsiniz.  Düşüncelerinizi bir kez öğrendikten sonra iyi şeyler düşünüp iyi şeyler hissetmeyi veya kötü şeyler düşünüp berbat hissetmeyi tercih edebilirsiniz. Doğru, bu tamamen size bağlı. Araştırmalar olumlu duyguların, özellikle huşu duygusunun normalde sağlığınızı kötü etkileyecek olan enflamasyonu azaltabildiğini göstermiştir. Düşüncelerinizi ve hislerinizi değiştirmeyi öğrenebilirsiniz.

Düşüncelerinizi değiştirmeyi öğrenmenin bir yolu olumsuz olduklarında onları fark etmek ve onlara karşılık vermektir. Olumsuz düşünceleri düzeltebilirseniz, üzerinizdeki güçlerini yok edersiniz. Olumsuz   düşünceye meydan okumadan sadece düşünürseniz, zihniniz ona inanır ve bedeniniz tepki verir.

Aklınıza gelen her saçma düşünceye inanmamayı öğrenmek gereksiz acıyı bitiren kritik bir beceridir. OOD’ler nereden geldikleri belli olmadan beyninizde otomatik olarak ortaya çıkar, meydan okunmadan serbest bırakıldıklarında ısırır, kemirir, işkence ve zihninizi istila ederler. OOD’ ler kontrol edilmeden bırakıldıklarında mutluluğunuzu çalar, kendinizi yaşlı, şişman, depresif ve güçsüz hissetmenize neden olurlar.

Bir sonraki yazımızda OOD’ leri bulup yok etme bölümünü sizlerle paylaşmış olacağım.

Kaynak: Kitap Dr. Daniel Amen “Beyninizi değiştirin hayatınız değişsin”


 

Yazar Hakkında

/images/manolya-1.png

Manolya GÜMÜŞAY

Eğitim Koçu

annerehberi.com.tr yazarı

Yazarın tüm makaleleri

1 Yorum

Yorum yap