Korkma Yalnız Değilsin

Arkadaşım Işık, ‘Anne Rehberi sayfasında yazmak ister misiniz?’ diye sorduÄŸunda bize (Serüven yazar ekibine) öyle heyecanlandım ki, tabi ki evet dedim hemen. Çünkü yazmak benim en sevdiÄŸim ÅŸeylerden biriydi her zaman ve bunu böyle bir platformda yapmamın istenmesi... Yani daha baÅŸka ne diyebilirim ki? Tabi ki ‘Evet’ oldu cevabım.

Ama bir sorun vardı. Ne yazacaktım? Genellikle yazma konusunda sorun yaÅŸamam, benim için en büyük problem konu bulmaktır. Bana konuyu söyleyin sayfalarca yazarım, ama iÅŸ ne hakkında yazacağıma gelince ÅŸöyle durur düÅŸünürüm. Bu sefer düÅŸünmem biraz uzun sürdü ama sonunda karar verdim. Yani karar verdiÄŸimi düÅŸünüyorum.

BildiÄŸiniz üzere tüm dünya çok zorlu bir süreçten geçiyor. Yeni bir virüs ve bununla savaÅŸan bir dünya, bu savaÅŸta birçok farklı görevi üstlenmiÅŸ insanlar var. Bu süreçte en büyük görev saÄŸlık personeline düÅŸüyor evet ama, eÄŸer bu yaÅŸadıklarımız bir film olsaydı baÅŸrolde doktorlar olurdu, diÄŸer tüm insanlar ise yardımcı rollerde onlara eÅŸlik eden oyuncular belki. Bu 10 aylık süre, herkese farklı farklı ÅŸeyler öÄŸretti, yeni farkındalıklar yarattı. Ama hepimize saÄŸlığın ve sevdiklerimizin ne kadar önemli olduÄŸunu hatırlattı. Her gün yaÅŸadığımız rutin ÅŸeylerin bile aslında ne kadar özel ve önemli olduÄŸunu gösterdi. Mesela bir arkadaşımızla oturup kahve içme keyfi, bir maÄŸazaya girip o maÄŸazadaki ürünlere dilediÄŸimiz gibi bakma rahatlığı, sevdiklerimizi görememek, onlara sarılamamak...

Ä°ÅŸte bu süreci yazmak istedim ve baÅŸladım bununla ilgili yazılar okumaya. Pandemi sürecinde çocuklar, pandemi sürecinde anne olmak gibi yazılar araÅŸtırdım, okudum. Ama sonra dedim ki, yahu bu tür bilimsel yazılar zaten her yerde var. Ne demiÅŸ Nasreddin Hoca, ‘bana damdan düÅŸen birini bulun.’

Ä°ÅŸte sevgili okuyan kiÅŸi, o damdan düÅŸen kiÅŸilerden biri benim. Hem de nasıl bir düÅŸüÅŸ. Çok da ÅŸikayetçi olmadığım ama arada sırada bana da insan olduÄŸumu hatırlatan ‘yeteeeeer’ diye bağırtacak bir düÅŸüÅŸ. Çıkışlar olmadı mı, evet oldu ama iÅŸte iniÅŸlerle çıkışlarla dolu bir zamandayız. Her ÅŸikayetlenmemin sonundaki dileÄŸimi yinelemek istiyorum burada ‘Allah saÄŸlık versin de gerisi önemli deÄŸil’.

Tamam sağlık versin de ya ruh sağlığı ne olacak.

Ahhh sevgili okuyan kiÅŸi. En son yaÅŸadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Ä°ÅŸte bu olay beni böyle bir iç dökme yazısı yazmaya sürükledi. Ä°ç dökme, paylaÅŸma, dertleÅŸme ne derseniz.

Geçenlerde benim ikizlerden birinde bir sıkıntı yaÅŸadık, gerçi bu süreçte normal karşılanabilecek bir durum. Neyse, böyle bir durumla karşılaÅŸtığımızda çoÄŸumuzun yaptığı ÅŸeyi yaparak google’a sordum. Acaba neden olmuÅŸ olabilir, ne yapmamız gerekir? Sonra karşıma birçok yazı çıktı; gazete yazıları, uzman görüÅŸleri. Açtım birini hemen, baÅŸladım okumaya. Ne diyordu biliyor musunuz? “Annenin depresyonu olduÄŸunda ya da öfkeli ve tahammülü düÅŸük olduÄŸunda bla bla bla...”

Ohhhh mis gibi bir yük daha atıldı üzerime. 2 gün kendime gelemedim. Depresyona girmeme ramak kaldı resmen, suçlamaya baÅŸladım kendimi. Acaba bu süreci yanlış mı yönetiyordum, acaba çok mu hatalıydım acaba acaba acaba.... Hatta öyle kötü hissettim ki eÅŸim hasta olduÄŸumu falan düÅŸündü.

Depresyonda olmayan ben, 2 cümle ile depresyona girmek üzereyken, ÅŸöyle bir kendime geldim. Hoooop!  dedim ya ne oluyoruz? Niye yine ben suçlanıyorum? Ben ne yapmış olabilirim? Tamam süper güçlerim yok, oturup çocuklarımla aktiviteler, faaliyetler yapamıyor olabilirim ama, o kadar da kötü bir anne deÄŸilim diye düÅŸünüp kendi kendimi depresyonun eÅŸiÄŸinden çektim çıkardım (mı acaba?).

Zaten çocuktaki o süreç de 4 gün bile sürmedi, geldi geçti.

Åžimdi sevgili anneler, size sormak isterim, siz de benim yaptığım gibi arada sırada kendinizi suçlar mısınız? Ve en önemlisi sizi kendinizi suçlama noktasına hangi süreç getirdi. Acaba nasıl bir anneyim diye düÅŸündüÄŸünüz, hatta instagramda ya da etrafınızda gördüÄŸünüz bazı annelerle kendinizi karşılaÅŸtırdığınız oldu mu?

Çalışan anneler mesela, evde olup çocuÄŸuyla ilgilenemediÄŸi için kendini suçlar, çalışmayan anneler evdeyim ama çocuÄŸumla yeteri kadar ilgilenemiyorum diye kendini suçlar. Yani illaki kendimize bir yük bindirmemiz gerekiyormuÅŸ gibi her zaman olmasa da arada yapmıyor muyuz bunu?

Kızım doÄŸduÄŸunda çalışıyordum mesela, sabah erkenden çıkardım evden, 12 saat sonra eve gelirdim. Sabah onu görmeden evden çıkar, akÅŸama döndüÄŸümde iÅŸ yerinin tüm yorgunluÄŸunu, stresini atmaya çalışarak o 3-4 saatlik zamana yemek, oyun, sohbet artık hepsini sığdırmaya çalışırdım. Hep içimde bir yük, bir hüzün olurdu. Kızıma babaannesi baktı, gözüm hiç arkada kalmamasına raÄŸmen sadece özleme faslı ile kendimi inanılmaz huzursuz hissettim. Ve kızımın hep ‘anne keÅŸke çalışmasan’ diye söylenmeleri ise delip geçerdi kalbimi.

10 yıl sonra, ayrıldım iÅŸten. Ä°kizlerime kendim bakacaktım. Kızımla oynayamadığım oyunları, faaliyetleri onlarla yapacaktım. Nasıl olsa evdeyim akÅŸama kadar, yıllardır çalışan bir anne olarak yapamadıklarımı yapma fırsatım, hoÅŸ gelmiÅŸti... HoÅŸ gelmiÅŸti ama her ÅŸey cidden öyle toz pembe de deÄŸilmiÅŸ.

Burada yazan kişi kocaman bir kahkaha atarak devam eder yazısına...

Çalışırken kendimi suçladım, iÅŸten ayrıldım yine kendimi suçladım. Hatta bazen diyorum ki çalışırken acaba daha mı kaliteli zaman geçiriyordum?

Yani, sizin anlayacağınız, aklınızdan kendinizi suçlayıcı herhangi bir ÅŸey geçerse, bilin ki yalnız deÄŸilsiniz. Bu durum, yaÅŸadığımız süreçte iyice artmış da olabilir hatta. Ama eminim ki yapılacak en son ÅŸey kendimizi suçlamak. Onun yerine ÅŸunu yapın bunu yapın diyemem çünkü ne yapılacağını bilsem inanın kendim yapardım. Hatta varsa bir önerisi olan benimle hatta bizimle paylaşırsa çok sevinirim.

Öyle iÅŸte, yazdım ama bitti mi söyleyeceklerim? Hayır desem, aslında söylemek istediÄŸim çok ÅŸey var. Bir dahaki sefere dertleÅŸiriz yine belki? Anlatırım içimden gelenleri, içimden geldiÄŸi gibi. Åžimdi biraz acemiliÄŸime geldi...

GörüÅŸmek üzere....  

Yazar Hakkında

/images/seher-ozturk-1.png

Seher Öztürk

Yazar

Yazar hakkında

Yazarın tüm makaleleri

1 Yorum

  • betül

    Yanıtla

    okurken gözlerimin dolduğu, tüylerimin diken diken olduğu bir yazıydı. kaleminize sağlık. bu süreçte yanlış yaptığını düşünerek kendine haksızlık eden bütün anneler ile dertleşmiş olmanız da çok içtendi. bana kendimi yalnız hissettirmediğiniz için teşekkür ediyorum.

Yorum yap