Gifted Hands

Her insanın içinde müthiş potansiyel var. Çocuklarımızın içinde de öyle. Ama önemli olan içindeki o potansiyeli performansa dönüştürecek güç, irade, disiplin, kararlılık. Bu yazımda biyografik film sevenler için Netflix’te yayınlanan “Gifted Hands” filmini önermek istiyorum.

“Gifted Hands: The Ben Carson Story” filmi, dünyaca ünlü beyin cerrahı Dr. Ben Carson’un gerçek yaşam hikayesini anlatır. Yoksulluk, düşük özgüven, okul başarısızlıkları ve dışlanmışlık gibi birçok zorluğa rağmen, bir annenin inancı ve yönlendirmesiyle hayatı tamamen değişen bir çocuğun ilham verici serüveni gözler önüne serilir.

Ebeveynlik ve çocuklar açısından önemini ele alırsak;

1. Bir annenin inancı, çocuğun kaderini değiştirebilir

Ben Carson’un annesi Sonya Carson, eğitimi olmamasına rağmen oğullarının potansiyeline inanan ve onları kararlılıkla destekleyen bir annedir. Televizyonu sınırlandırması, (günümüzde teknolojik cihazları da buna dahil edebiliriz) okuma alışkanlığı kazandırması ve “Sen yapabilirsin!” diyerek sürekli cesaretlendirmesi, çocuklarının hayata karşı duruşlarını değiştirir. Bu, ebeveynlerin çocuklarına olan inancının ne kadar güçlü bir itici güç olabileceğini gösterir.

2. Koşullar değil, bakış açısı belirleyicidir

Film, sosyoekonomik zorlukların bir çocuğun geleceğini belirlemek zorunda olmadığını, asıl belirleyicinin bu zorluklara karşı sergilenen tutum olduğunu vurgular. Ebeveynlerin çocuklarına ilham veren bir bakış açısı kazandırmaları, onların hayata daha umutla ve mücadeleyle bakmasını sağlar.

3. Çocuklar potansiyel taşır, ebeveynler bu potansiyeli uyandırabilir

Ben Carson’un küçüklüğünde “yavaş öğrenen” biri olarak görülmesi, aslında ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu gölgelemektedir. Ancak annesi bu potansiyeli fark edip üzerine gittiğinde, Ben kısa sürede büyük başarılar elde eder. Bu da bize her çocuğun içinde bir cevher olduğunu ve bu cevherin fark edilip işlenmesinin çoğu zaman ailelerin tutumuna bağlı olduğunu gösterir.

4. Sınır koymak, güven ve sorumluluk verir

Filmde annenin çocuklarına televizyonu kısıtlama ve haftalık kitap okuma zorunluluğu gibi sınırlar koyması, onların hayat disiplinini artırır. Ebeveynlerin sınır koymaktan korkmaması gerektiği, bu sınırların çocuklar için aslında birer rehber olduğu mesajı verilir.

5. Zorluklar kişiliği şekillendirir

Film boyunca karşılaşılan her zorluk, Ben Carson’un daha güçlü bir kişilik geliştirmesine neden olur. Ebeveynler, çocuklarını zorluklardan korumak yerine, bu zorlukları yönetmeyi öğretmeli ve onların mücadele becerilerini desteklemelidir.

Sonuç olarak, Gifted Hands filmi; azim, inanç, disiplin ve sevgiyle büyütülen bir çocuğun dünyayı nasıl değiştirebileceğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne serer. Her ebeveynin izlemesi gereken bu film, çocuklara karşı sergilenen kararlı sevginin ve yönlendirici ebeveynliğin ne kadar büyük farklar yaratabileceğini güçlü bir şekilde anlatır. Özellikle dezavantajlı koşullarda yaşayan aileler için umut ve ilham kaynağıdır.

Bu yazıyı oluştururken fikir alışverişi yapmak amacıyla yapay zeka destekli bir yazım aracı kullandım.