Farklılıklar Üzerine Çocuk Kitapları
Bazen kendimizden bile sakladığımız, benliğimizdeki kırılmış tarafa şefkat gösterip yaşantımızda bir fark yaratma kapasitesine sahip bir araç değil midir çocuk kitapları? Yaşadıklarımızın sadece bizim başımıza gelmediğini göstererek bize destek olmaz mı?
Ve kendimizi olduğumuz gibi kabullenmek, farklılıklarımızın da bizi biz yapan bütünün bir parçası olduğunun farkındalığını kazanmak, kendimizle ve çevremizle barışmak için arkadaş değil midir?
Nitelikli, içerisinde önemli değerler barındıran çocuk kitaplarını okumak içimizdeki çocuğa doğru yaptığımız bir yolculuktur aslında. Her birimiz farklı yaparız bu yolculuğu ne güzeldir farklılıklarımız. Bizi birbirimizden özel kılan ama asla üstün kılmayan özelliklerimiz.
Farklılıklar ve farklı olmak üzerine çocuk kitapları deyince aklımıza ilk gelen, belki de hepimizin çocukken okumuş olduğu “Çirkin Ördek Yavrusu” masalıdır. Andersen masallarının en bilinenlerinden biri olan bu masalda herkesçe çirkin bulunan, annesi tarafından sahip çıkılmayan bir ördek yavrusunun hikâyesi anlatılır. Kahramanımız türlü cefadan sonra güzelim bir kuğuya dönüşerek ezilmekten, ayrımcılıktan kurtulup mutluluğa erişir.
Ben de bu yazımda çocuk kitaplarının “farklılıklar” temasına uygun olanlarından bir kısmını sizlerle paylaşmak istedim.
1) Müzisyen İnek Sırma:
Farklılıkların ve dış görünüşün, yeteneklere ve ideallere engel olmadığını vurgulayan, farklılıkları çocuk diliyle gayet keyifli anlatan bir kitap. Orjinali “Sophie La Vache Musicienne” olan Geoffroy de Pennart’ in bu güzel kitabını 3 yaş üzerindeki çocuklarınıza okumanızı tavsiye ederim.
2) Farklı Ama Aynı:
Farklılıklar konusuna engelliler penceresinden bakan bir kitap. Kitapta arka bacakları çok zayıf olduğu için öteki kardeşlerinin aksine koşup oynayamayan bir keçinin hikayesi anlatılıyor. 3- 8 yaş arasındaki çocuklarınıza okuyabileceğiniz engellilik ve engellilere yönelik ayrımcılık konusunu konuşabileceğimiz çok güzel bir Feridun Oral kitabı.
3) Mutlu Su Aygırı:
Su aygırı, küçük bir su aygırı olmaktan hiç memnun değil. Sürekli başka hayvanlara özeniyor, onlar gibi olmak istiyor. Çünkü ona göre su aygırı olmak çok sıkıcı. Bir gün ormanda gezerken maymun, kartal, kuyruksüren gibi hayvanlarla karşılaşıyor. Karşılaştığı her hayvanda ise onlara benzemek için çabalıyor; fakat tüm denemeleri başarısız oluyor. Ta ki su birikintisinin yanında bir keçi ile tanışana kadar! Farklılıklarını kabullenip, kendi olmanın en güzeli olduğunu anlatan en eğlenceli çocuk kitaplarından.
4) Yavru Ahtapod Olmak Çok Zor:
Yavru ahtapot Nino, her sabah yatağından zorlukla kalkar ve annesinin yardımıyla kıyafetlerini giyerdi. Zorla giymesinin sebebi ise Nino’nun artık sekiz kollu bir ahtapot olmaktan, her gün her sabah sekiz delikli kıyafetler giymekten bıkmış usanmış olmasıydı. Tek dileği bir yılan balığına dönüşmekti, ancak bir sabah öyle bir şey oldu ki Nino artık ahtapot olmaktan gurur duymaya başladı. Acaba, Nino’nun fikrini ne değiştirdi? Kendi olmanın önemini ve kendi yapabileceklerini küçük çocuklara anlatan, farklılıkların farkında olmalarını sağlayan bu harika kitabı Sara Şahinkanat yazmış Feridun Oral resimlemiştir.
5) Nohutçuk:
Küçük kahramanımız Nohutçuk, çok küçük. Ancak büyük şeyler yapmak için kocaman olmaya gerek yok! Küçücük bedenine rağmen güreşiyor, ip üstünde yürüyor, tırmanıyor, araba kullanıyor ve bunun gibi yapabildiği daha nice şeyler var.
O, tüm bu farklılıkları bir yana, hayatını doyasıya yaşayan küçük bir nohutçuk! Çocuklarımıza zorluklarla karşılaştıklarında pes etmek yerine çabalamalarının, kendilerini keşfetmelerinin ve sevdikleri şeyleri yapmalarının önemini vurgulayan sıcacık bir hikaye.
6) Petunya’nın Gizemi:
Farklı olanı kabullenme üzerine incelikli bir hikaye.
7) Ağaca Tırmanan İnek-Suyu Sevmeyen Krokodil-Kırpılmayı Sevmeyen Koyun
Farklılığı fark eden ve bu güzelliği yayan bir inek, bir koyun, bir ejderha. Hayallerinin peşinden giden ve etrafındakileri de götüren Mötilda, dış görünüşün ötesindeki güzelliği fark eden Lola ve kardeşlerinden neden farklı olduğunu anlayan Arnıld… Kalıpların dışında olmak ve farklı bir yaşamı tercih etmek üstüne.
Gemma Merino, Pearson Yayınevi, Yaş: 3-6
8) Kaşal:
Annesi bir kaşık, babası ise bir çatal; ona ikisine de biraz benzediği için Kaşal adını vermişler. Görüntüsünün farklı oluşu ailesini her ne kadar rahatsız etmese de Kaşal ve diğerleri maalesef ailesiyle aynı fikirde değil. Çünkü onun yaşadığı mutfakta çatallar çatal, kaşıklar da kaşıktır! Diğer tüm kaşık ve çatal dostları evyede bol köpüklü bir banyonun tadını çıkarırken ya da masalara kurulurken Kaşal yalnızca onları seyrederdi. Kimse onu bu görüntüsüyle kabullenmek istemezdi. Ama bir sabah pasaklı bir şeyin mutfağa gelmesiyle belki de Kaşal aradığı dostu bulmuştur.
9) Renklerin Kara Kitabı:
Renklerin Kara Kitabı okuduğum en güzel farkındalık kitaplarından biri. Yazar, görme engelli bireylere renkleri kabartmalarla, benzetmelerle o kadar güzel anlatıyor ki! Tıpkı İbrahim’in de dediği gibi renkleri koklayabiliyor, hissedebiliyor, duyabiliyor ve tadabiliyorsunuz bu kitapta. Kitabı isterseniz Latin alfabesinden, isterseniz de Braille alfabesinden okuyabiliyorsunuz.
10) Bir Deve Kuşu Her Şeyi Yapabilir!
Bir devekuşu isterse her şeyi yapabilir mi? Tabii, neden olmasın? Her gün kaplanlar tarafından kovalanmaktan çok mutsuz olan devekuşu, papağanlar gibi uçmak istiyor. Biraz muz yaprağı, biraz bambu ve biraz da sarmaşıkla başarıyor da. Sonra gökyüzündeyken daha yüksekte uçan flamingolar gibi uçmak istiyor, flamingolarla uçarken de dağın zirvesinde daireler çizen kartala özeniyor. Peki, başka hayvanların kişisel özelliklerine özenen yalnızca devekuşu mu? Belki bir kaplumbağa da devekuşu gibi uzun bacaklı olmaya özeniyordur.
Bir Deve Kuşu Her Şeyi Yapabilir, Oğuz Demir’in kaleminden bireysel farklılıkların güzelliği üzerine eğlenceli bir hikâye.
11) Suki’nin Kimonosu:
Suki’nin en sevdiği şey, büyükannesinin geçen yaz ona hediye ettiği mavi kimonosu ve okulun ilk günü de mavi kimonosunu giymekte kararlı. Daha en başında Suki’nin kardeşleri bile böyle bir kıyafet giyerse herkesin ona tuhaf bakacağını, onunla alay edeceklerini söyleyerek vazgeçirmeye çalışıyor. Ama Suki vazgeçmiyor ve istediği kıyafetle gidiyor okula. Tabii kardeşlerinin söylediği gibi de oluyor. Mavi kimonosuyla alay eden, gülen pek çok çocuk… Peki, Suki? O hâlâ mavi kimonosuyla çok mutlu! Kendisi olmayı tercih etmek, özgüven ve farklılıklar üzerine Meav Yayıncılık’tan.
12) Mavi Kurtlar Kenti:
Mavi Kurtlar Kenti’nde tekdüze bir hayat yaşıyor mavi kurtlar. Yaşadıkları düzeni hiç bozmadan, her gün aynı şeyleri yaparak geçiyor günleri. Öyle ki Tabii bu kentte yalnızca kurtlar değil; deniz, gökyüzü, evler, masalar hatta çiş bile mavi. Ancak bir gün kente kırmızı bisikletli kırmızı bir kurdun gelmesiyle hayatları da değişmeye başlıyor.
Çınar Yayınları’ndan farklılıklara saygı duymak, yeniliğe ve değişime açık olmak üzerine çok güzel bir hikâye.
13) Oliver:
İzlandalı yazar çizer Birgitta Sif’in ilk kitabı.Kendini herkesten farklı hisseden ve kendi kendine yetmeye çalışan bir çocuğun hikayesi… Oliver kendi dünyasında mutludur ama yalnızdır.Fakat yolu bir gün Olivia ile kesişir. Ve Olivia’da farklıdır. Birgitta Sif, Oliver’in çekingenliğini, kendini farklı hissetmesini ve günün birinde başka bir insanla yakınlık kurmasını çok güzel anlatıyor.
14) Morris Micklewhite Ve Turuncu Elbise:
Bu Oğlan Süslenmeyi Seviyor!
Sınıf arkadaşları onlardan farklı olduğu için Moris'le alay ediyor ama o bununla baş etmenin yolunu bulacak. Christine Baldacchino'nun, farklı olanın cesaretini ve yaratıcılığını anlattığı tatlı öyküsüne Isabelle Malenfart'ın sıcak çizimleri eşlik ediyor.
Amerikan Kütüphaneler Birliği'nin Gökkuşağı Listesi'nde bulunan bu kitap ABD'NİN prestijli kitap dergisi Kirkus tarafından yılın en iyi kitapları arasında gösterildi.
15) Sara’ya Fındık Yok!
Besin alerjileri üzerine bir hikâye…
Küçük Sara, bir sabah fıstık ezmeli tost yedikten sonra ağzında ve ellerinde karıncalanmalar hissediyor. Çeşitli testlerden sonra sadece yerfıstığına değil, aynı zamanda fındık, ceviz, soya, süt ürünleri ve yumurtaya da alerjisi olduğu ortaya çıkıyor. “Sürpriz!” diye bağırarak karşıladı annem okuldan döndüğümde. “Hiçbir sorun yaşamadan yiyebileceğin bir çikolata ve dondurma buldum. Üstelik pirinç sütü de var.” “Böğ... İğrenç!” diye yanıtladım. “En azından tadına bak Sara! Bu sütü püre, kurabiye ve pasta yaparken kullanabilirim.” Burnumu sıkıp bir yudum içtim. Vay canına! Annem haklıydı... Bu süt gerçekten de çok lezzetliydi. Vanilya tadı vardı.
Yetişkinler için bile yeni bir başlangıç tedirgin edici olabilirken, çocuklar için neden olmasın? Yeni bir kardeş, yeni bir okul, beklenmedik bir gelişme ya da baş etmek zorunda kaldığımız heyecanlar, korkular, takıntılar, duygular... “Gerçek hayattan hikâyeler” dizisi, farklı duygu ve durumlara odaklanıyor. Çocuklara, yaşadıkları sorunlar karşısında yeni pencereler açabilecek resimli hikâyelere yer verilmesinin yanı sıra ebeveynlere ve eğitimcilere yönelik bilgilendirici bir bölüm de bulunuyor.