DeÄŸiÅŸen Beynim
Prof. Dr. Sinan Canan ‘ın DeÄŸiÅŸen Beynim adlı kitabı, beyin ve sinir bilimi ile ilgili akademik bilginin, en anlaşılır ÅŸekilde merakı olan insanlara aktarıldığı bir örnek olarak çıkıyor karşımıza. ÖÄŸrendiklerini kitapla sınırlı bırakmayıp, geliÅŸtirmek isteyenlere Sinan Canan’ın YouTube konuÅŸmalarını ve “Açık Beyin” adlı web sitesini önerebilirim.
Peki, sürekli geliÅŸen ve deÄŸiÅŸen bir beynimiz olduÄŸunu biliyor musunuz? Peki, beynimizin doÄŸduÄŸumuzdan itibaren karşılaÅŸtığımız her farklı uyaranla zenginleÅŸtiÄŸini ve biz onu zenginleÅŸtirdikçe yaÅŸlanmaya savaÅŸ açtığını biliyor musunuz?
Bazı insanlara baktığımızda çocuksu davranışlar sergilediÄŸini herkes çevresinde gözlemlemistir. “OlgunlaÅŸmaya direnen bir beyni varmış da ondan böyle çocukça davranışlar sergilermiÅŸ” meÄŸer. Bakin Sinan Hoca ne diyor bu konuyla ilgili.
“EriÅŸkin beyni sorun çözmede çocuk beyniyle karşılaÅŸtırılamayacak kadar uzmanlaÅŸmıştır. Fakat bunun bir bedeli olarak yenilikleri algılama yeteneÄŸini kaybetmeye, aldığı her bilgiyi varsayılan edinilmiÅŸ sinirsel kalıplara uyacak ÅŸekilde deÄŸerlendirmeye baÅŸlamıştır. Bu zayıflığın farkında olmak önyargı ve düÅŸünce tuzaklarından kurtulmanın da önemli bir baÅŸlangıç noktası olabilir. Belki de “o kadar eriÅŸkin bir beyne sahip olmak” her zaman iyi bir fikir deÄŸildir. Zira marjinal düÅŸünceleriyle isimlerini düÅŸünce ve bilim tarihine yazdırmış Ä°nsanların çoÄŸunun “çocuksu ve uçarı tarafları” sıklıkla karşımıza çıkan özellikleridir. Belki de bu “olgunlaÅŸmaya direnen” zihin yapısı yenilikleri ve farklı bakış açılarını korumayı saÄŸlayan önemli bir savunma mekanizması olabilir.”
Rutin ve yeknesak iÅŸlerden neden bir süre sonra bırakıp deÄŸiÅŸiklik aradığınızı hiç düÅŸündünüz mü? Özellikle de eriÅŸkin beyni için bu rutinlerin bir zehir olduÄŸunu dile getiriyor Sinan Canan kitapta ve bu durumu ÅŸöyle açıklıyor:
“EriÅŸkinlik döneminin, özellikle modern yaÅŸamdaki en büyük sıkıntısı, yaÅŸamın rutine girmeye baÅŸlaması ve zihinsel olarak bilinçli farkındalık gerektirecek, zihin eforu harcamayı zorlayacak uyaranların gittikçe azalmasıdır. Her gün aynı programa baÄŸlı kalma, yeknesak bir yaÅŸam, sıkıcı veya tekdüze iÅŸlerle geçen günler, sadece moralimizi bozmakla kalmaz, beynimizin “plastisite”, yani deÄŸiÅŸebilme ve geliÅŸebilme kapasitesini de geriletir. Bugün bildiÄŸimiz kadarıyla, zihnen ve bedenen aktif olan bireyler, ileri yaÅŸlarda Alzheimer gibi sinir yıkıcı hastalıklara yakalanma açısından oldukça düÅŸük risk grubuna girer.
Rutin ve yeknesak faaliyetler, beynimiz için yavaÅŸ etki eden zehirler gibidir. O yüzden eriÅŸkinlik döneminin belki de en önemli gerekliliÄŸi, zihnen ve bedenen aktif bir yaÅŸamdır. Zira beyin, geliÅŸimi bir yerde duran bir doku deÄŸildir ve geliÅŸimi tamamen onu nasıl kullandığımıza baÄŸlıdır. Sinir doku; çalıştıkça güçlenen, baÄŸlantılarını kuvvetlendirebilen, deÄŸiÅŸebilen bir dokudur. Bunun en önemli kanıtı, eriÅŸkin beyninde görülen beyaz madde oranıdır.”
Hem kendim hem de çocuklarımın geliÅŸimi için kitaptan yine çok ÅŸey öÄŸrendim, istedim ki sizlerde böyle güzel bir kitabın varlığından haberdar olun.
Sevgiyle kalın.
Yorum yap