ACIDAN ZEVK ALAN İNSANLAR DA
Canımıza düşmeleriyle planlar silsilesinin içine düşeriz biz anneler. Dünyaya gelmeleriyle uzar gider bu silsile. Emdi mi? Doydu mu? Sorularıyla boğuşan anne artık sadece çocuğa odaklı yaşamaya başlamıştır bile.
Bebeklik döneminde sadece beslenmesine odaklanan biz anneler biraz büyüyünce çocuğun zekasına, aklına, başarısına odaklı yaşamaya başlarız.
İnterneti aç ‘bilmem beynin şu tarafını geliştici eğitim seti’ şak sipariş ver, “bilmem zekasını şu seviyeye getirecek oyun seti” reklamını gör hemen sipariş ver. Ne var şimdi? Bunları çocuğunun zekasının gelişmesi için istemek kötü mü? Neyin kafasındasın diyorsanız.. Elbette zekasal ya da fiziki gelişime yardımcı olacak her şey çok önemli ama benim anne olarak önceliklerim farklı.
Mesela benim hayalim ; “oğlum şu eğitimi almalı, çok zeki ya da çok başarılı olmalı, şu mesleğe sahip olmalı, şu sporu yapıp şu hobiden zevk almalı” değil. Yani sen çocuğunun başarılı olacağı günleri hayal etmiyor musun? Diyorsanız..
HAYIR ETMİYORUM...
Ben çocuğumun hep olamaz ama yaşamında çoğunlukla mutlu olacağını hayal ediyorum. Kendi kendini mutlu edebilen, sahip olduklarından mutlu olabilen, çevresindeki insanların sahip olduklarından da mutlu olabilen bir çocuk hayal ediyorum ve bu gayeyle yetiştirmeye gayret ediyorum.
Ben çocuğumun; sahibi kim olursa olsun ACI çekenin acısını duymasını hayal ediyorum. Bir insanın, bir hayvanın acısından üzüntü duyacak bir çocuk düşlüyorum. 18 aylık oğluma 18 yaşındaymışçasına birine zarar verdiğinde ona tek tek anlatıyorum zarar verdiği yeri sevmesi gerektiğini. Anlıyor, anlamaya çalışıyor. Anlayacak biliyorum.
Yakın zamanda komşumuz Yunanistan cayır cayır yandı. O dönemde bacağımdaki 2. dereceden yanığın acısına katlanmaya çalışırken o yangında yitirdiğimiz insanları ve hayvanları öğrenince aklımı yitireceğimi hissettim bir süre. Ben vücudumun bir bölgesindeki acıya dayanmazken o insanlar nasıl can verdiler diye benim gibi hepinizin yüreği yandı. Ama “ ateşin bol olsun komşu” diyen yaratıklarda gördüm ben bu memlekette.
Nasıl yetiştirildi sizce o insanlar.
Bence sevgi, mutluluk, merhamet hiç uğramamış onların çocukluklarına. Bir selam bile vermemiş gençliklerine. Eksik büyümüşler eksik...
Demem o ki çocuk zamanı geldiğinde her türlü eğitimi alacak. Şimdi sevgi dolu büyüme zamanı. Ben ona sevmeyi öğretiyorum, sevilmeyi... Ben ona paylaşmayı öğretiyorum. Ben ona doya doya oyun oynamasını öğretiyorum. Ben ona diğer çocuklarla eşit olduğunu öğretmeye çalışıyorum. Bir başkasının canı yandığında üzülmeyi öğretiyorum. Biraz daha büyüsün; Empati duymasını öğreteceğim. Birinin yardıma ihtiyacı olduğunda koşması gerektiğini, başkasının canını acıtmamayı, gerektiğinde özür dilemeyi öğreteceğim. İnsanlara saygıyı, selam vermeyi öğreteceğim yolda çöpleri toplayan amcasını gördüğünde. Adaleti öğreteceğim. Adil olmayı. Özür dilemeyi öğreteceğim. Biraz daha büyüsün Türkçe, Matematik, Fen vs...
Peyzaj Mimarı / Anne
Bahar Doğan Kocasaraç
Yorum yap