Üstün Potansiyelli Çocuklar

29-30 Eylül tarihlerinde Ankara’da Türkiye Zeka Vakfı tarafından düzenlenen VI. Zeka ve Yetenek Kongresi’ nde konuşmacı olan İst. Üni. Üstün Zekalılar Eğt. Anabilim Dalı Öğt. Üyesi Dr. Ayça Köksal Konik ile tanışmıştık. Harika bir konuyla kendisini zevkle dinledik. Aradan 2 ay geçti ve Pazar günü “Çukurova Psikoloji Zirvesi” nde kendisini ağırlıyoruz.  Sizlerde bilgiye daha kolay ulaşın diye, kendisini ağırlayacak olmak büyük gurur veriyor bizlere. Şimdi sizleri @draycakoksal ın Anne Rehberi takipçileri için kaleme aldığı yazı ile baş başa bırakıyoruz.

ÜSTÜN POTANSİYELLİ ÇOCUKLAR

“Üstün potansiyel” terimi ile ilgili farkındalık son yıllarda oldukça artmış durumda ve bu çok sevindirici. Ancak, maalesef farkındalığın artmasının bazı durumlarda beraberinde birtakım sorunları getirdiğine de şahit oluyorum. Onun için “üstün potansiyel” tam olarak nedir ve nasıl tanımlanmalıdır üzerine biraz konuşmak gerekiyor. 10 küsur yıl önce hemen hemen hiçbir ebeveyn çocuğum acaba üstün potansiyelli mi diye düşünmezdi belki de. Ama son dönemlerde birçok ebeveyn acaba benim çocuğum da üstün potansiyelli midir diye düşünüp çocuğunun elinden tutup bir uzmanın kapısını çalıyor. İşte tam olarak da endişelendiğim ve doğru olmadığını düşündüğüm nokta burası. Bir çocuğun zihinsel gelişiminin incelenmesi için bazı belirtileri (olumlu veya olumsuz) görmek, ondan sonra bir uzmana başvurmak ve uzmanın zihinsel bir inceleme yapmamız gerekiyor kararı üzerine böyle bir yola girmek gerekiyor. Fiziksel bir rahatsızlık yaşadığımızda nasıl önce doktora gidiyoruz ve eğer doktorumuz isterse ileri tetkik ve tanılama işlemlerini yaptırıyoruz zihinsel tanılama işlemi de böyle işlemeli. Peki, çocuğumuzun buna ihtiyacı olduğunu nasıl anlayabiliriz.

Öncelikle söylenebilecek şey, üstün potansiyelli bir çocuğun birçok gelişim yüzü (bilişsel, fiziksel, duygusal) kronolojik yaşından daha ileri seviyededir. Bebeklik döneminden itibaren akranlarına göre bazı farklılıklar sergilerler. “Üstün Potansiyelin” erken dönem belirtileri şöyle sıralanabilir:

  • Bebeklik döneminde az uyku ve çabuk uyarılırlık,
  • Bakım veren kişiyi tanımanın ve gülümsemenin erken gözlemlenmesi,
  • Gürültü, koku, tat vb. değişkenlere yoğun tepki
  • Neden sonuç ilişkilerine dayalı mantıksal kurguların veya problem çözme becerilerinin erken dönemde olgunlaşması
  • Belirli bir alanda oldukça baskın gözlemlenen bir yetenek, (herhangi bir sanat alanındaki yetenek veya sayılarla ilgili sıra dışı bir yetenek vb.)
  • Gelişimsel dönüm noktalarına akranlarına oranla daha erken ulaşma
  • Gelişmiş kelime hazinesi, (akranlarına oranla cümlelerle konuşma yaşının daha erken olması)
  • Bitmek bilmeyen bir merakının ve hiç bitmeyen sorularının olması…
  • Akranlarına oranla daha hareketli olması
  • Belli bir alanda derinleşmiş ilgi ve bilgisinin olması (tarih, dinozorlar, uzay, mitoloji vb.)
  • Oldukça gelişmiş hayal gücüne sahip olmaları (hayali arkadaşları da olabilir)
  • Çok keskin hafızaya sahip olmaları (Olayları kolayca hatırlayabilir, televizyon, sinema veya kitap gibi kaynaklardan öğrendikleri herhangi bir bilgiyi hemen geri çağırabilir veya bağlantılı bir olayda anımsayabilirler)

Burada sıralanmaya çalışılan belirtiler anne babanın “acaba bir farklılığı olabilir mi?” sorusuna bir nebze cevap verebilir. Ancak elbette bunların gözlemlenmesi tek başına yeterli değildir. Yapılması gerekenler bölümüne diğer yazımızda değineceğim şimdilik sevgiyle kalın.

Dr. Ayça Köksal Konik

İst. Üni. Üstün Zekalılar Eğt. Anabilim Dalı Öğt. Üyesi

 

Yazar Hakkında

/images/ayca-4.png

Dr. Ayça Köksal Konik

İst. Üni. Üstün Zekalılar Eğt. Anabilim Dalı Öğt. Üyesi

 

 

Yazarın tüm makaleleri

Yorum yap