Sevgi günü çiçeği

Pencereme vuran yağmur damlası sesi beni uyandırmaya yetmişti.

Yağmuru seviyordum. Yağmur demek, toprak kokusu demekti.

Yatağımda sağa sola dönerken gördüğüm ilk şey evadan yapılmış üçlü kalpti.

Kim yapmış olabilirdi? Annem ya da babam? Belki de ikisi de.

Elime alıp gülümsedim. Ardından pencereyi açtım mis gibi koku odama yayıldı.

Odamdan dışarı çıktığımda daha da güzel kokular burnuma gelmeye başladı. Mutfaktan gelen bu kokuya karşı koşarak gittim. Annem sofrayı hazırlamış babam ise en sevdiğim peynirli omleti yapıyordu. Beni görünce aynı anda,

“Uyandın mı küçük uykucu? Günaydın.” Dediler.

“Günaydın” diyerek ikisine de sarıldım. Yumuş yumuş kolları arasında saatlerce kalabilirdim. Başıma öpücük konduran anneme gülümsedim. Nasıl da sıcacık öpebiliyordu? Babamın da gözlerinin içi gülüyordu bana bakarken. İnsan, sadece dudakları ile gülmez miydi? Kafamdaki sorular bir bir cevap bulurken evadan yapmış oldukları kalplere teşekkür ettim. Anlaşılan o ki, ben uyuyunca ikisi ortak bir çalışma yapmıştı.

“Sevgi günün kutlu olsun yavrum” dedi annem.

“Seni çok seviyoruz” dedi babam.

“Bende sizi çok seviyorum da şey bugün sevgililer günü değil miydi?” diye cevapladım suratımdaki şaşkınlığı tarif etmeden anlamışsınızdır.

“Evet, bugün 14 Şubat Sevgililer günü. Tüm dünyada kutlanır.  Sevgili de sevgiden gelme bir kelimedir. Sen, ben ve annen birbirini seven birer sevgiliyiz. O yüzden bugün bizim sevgiyi kutlama günümüz olsun” dedi gülümsedi.

Aslına bakarsanız babam haklıydı. Sevgili demek, sevgi gibi bir şeydi sanırım. Hem sadece anne ve baba sevgili olamazdı. “Çocuklar anne ve babaların en büyük sevgilileriydi.”  Annem bir kere bana böyle söylemişti. Bende gülümsedim.

“Demek kalpleri benim için bugüne özel hazırladınız?”

“Evet! Üç adet iç içe kalp, baban, ben ve küçük kalpte seni temsil ediyor.”

Kahvaltımızı neşe içinde afiyetle yedikten sonra yağmur biraz dinmişti. Üçümüzün de çok sevdiği şey, yağmurdan sonra yürüyüş yapmaktı. Birlikte dışarı çıktık. Çarşıya indiğimizde birkaç tane uçan baloncu gördüm. Her seferinde farklı çizgi film karakteri olan balonlardan almak isterdim ama bu sefer onlar yoktu. Sadece kırmızı kalpten yapılmış uçan balonlar vardı. Çarşı adeta kırmızılara bürünmüştü. Yoldan geçen abla ve abilerin ellerinde çiçek vardı. Kimi vermişti çiçeğini kimi vermeyi bekliyordu belli ki.  Ben etrafa bakınırken, annem çarşıda bir arkadaşının dükkânına uğramak istedi. Kısa süreliğine bizden ayrıldı. Elimi tutan babamın elini yavaşça iki kez sıktım. Ve sessizce “Baba bizde anneme gül alalım mı? “ diye sordum. Annem zaten yanımızdan ayrılmıştı neden sessizce sorduğumu bende bilmiyorum.

“Tabi ki!” diyerek ilk çiçekçiye uğradık ve çiçeğimizi aldık. Annemle de, on dakika sonra çarşıdaki Atatürk heykelinin önünde buluşmak için sözleşmiştik. Biz babamla tam önüne geldik ama ne gelen vardı ne de giden.

 “Birkaç dakika bekleyelim annen konuşmaya dalmıştır. Hemen telefon ile aramayalım. Gelmezse ararız” dedi, bende kafamı salladım.

Ellerimizde çiçeklerle heyecanla annemi bekliyorduk. İlk kez anneme çiçeği ben seçip almıştım. Birden ortalık karardı. Neden olacak, biri arkamdan gözlerimi kapamıştı. Pamuk ellerine bakılırsa bu benim canım annemdi. Arkamı döndüm. İki kolunun altına sıkıştırdığı gül buketlerine hayretle baktım.

Birini babama, birini bana uzattı. Artık hepimizde birer buket gül vardı.

Eve doğru yürürken birbirimize ve çiçeklerimize bakıp gülmeyi hiç ihmal eder miyiz? Bizi görenlerde gülmüş müdür acaba? Kim bilir?

Eve geldik ve vişne aromalı kek yaptık birlikte.

Keklerimizi yerken güllerimiz eşlik etti bize.

Bugün için özel birde fotoğraf çektik, değmeyin keyfimize!

 Hem biliyor musunuz? Ben erkeklere de çiçek alınabileceğini ilk o gün öğrendim…

Sevginin açamayacağı kilit yoktur. Sevgiyi gönülden hisseden herkesin günü kutlu olsun.

Etkinliğimiz;

Evadan Üç kalpli Çubuk Yapımı:

İstediğimiz üç renk evadan üç boy kalp kesiyoruz. Yapıştırıcı yardımıyla iç içe yapıştırıyoruz. En son aşamada ise çubuğa yapıştırabilirsiniz. Dilerseniz kalp adetini ailenizin kişi sayısı kadar artırabilirsiniz. Dilerseniz karton da kullanabilirsiniz.

Etkinlik fotoğrafları:

 

Vişneli Sevgi Kek Tarifi;

1 su bardağı şeker

3 yumurta

1 kabartma tozu

1 vanilya

1 su bardağı sıvıyağ

1 su bardağı yoğurt

2 su bardağı un

1 avuç dondurulmuş vişne

Öncelikle şeker ve yumurtamızı köpürene kadar karıştırdık. Diğer malzemelerimizi sırasıyla ekledik. Yumuşak bir hamur elde etmeye gayret gösterdik. Pişmemiş hamurunuz ne kadar sıvı olursa kekiniz o kadar yumuşak olur. 180 derece önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 35 dk pişirebilirsiniz. Afiyet olsun. 

Vişneli Sevgi Keki Fotoğrafı;

 

 

Yazar Hakkında

/images/gamze-yener.png

Gamze Yener

Yazar

Yazar hakkında

Yazarın tüm makaleleri

Yorum yap