Çocuklar için oyunun önemi

Oyun, geçmişten günümüze pek çok araştırmacı tarafından derinlemesine incelenmiş, farklı ve birbirini tamamlayan pek çok tanımla karşımıza çıkmaktadır. Bugün hala oyunun tanımı işlevi ve faydaları üzerine araştırmalar yapılmaya devam etmektedir. Tüm bu tanımların temelinde John Huizinga ve arkasından Rubin, Fein ve Vandenberg in çalışmaları yer almaktadır. Bu araştırmacılar çalışmalarında oyunu çocukların davranışlarını gözlemlemek, davranışların eğilimini tespit etmek için kaynak olarak kullanmaktadırlar.

Oyunlar anlamlı, aktif, gönüllü, serbest, kurallı, zevk veren, eğlenceli olaylara dayanan etkinlikler olarak belirtilmektedir.

Oyunlar önemsiz geçirilen zaman dilimleri değildir. Oyun ciddi bir uğraştır. Çocukların doğal gelişimlerinin desteklendiği daha sonraki yaşamın tohumlarının atıldığı önemli bir süreçtir.

Okul öncesi dönemde oyun hedeflere ulaşabilmek için kullanılan yöntem ve metottur. Oyun çocukların zaman doldurmak için başvurduğu fiziki etkinlik değil oyun çocuğun işi ve uğraşıdır.

Okulöncesi dönem de etkinlikler, dans, bahçe işleri, şarkı söyleme, hikâye okumalar hepsi birer oyundur. Oyun, sistemin çalışmasını sağlayan, sistemi ileri götüren bir makine gibidir.

Etkinlikler yoluyla bilgi sağlama fikri aynı zamanda bir oyun formudur. Oyunla ilgili yapılan tüm tanımların ortak noktası oyunun çocuğun kişisel keşif alanı, çocukluğun gücü ve öğrenme dili olmasıdır. Bu ortak noktalardan hareketle; oyun ve öğrenme arasındaki önemli bağın yetişkinler tarafından da göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Yetişkinlerin oyuna verdikleri değer, çocukların öğrenmelerine verdikleri değerin bir göstergesi olarak düşünülebilir. Oyun çocuklar için önemli olduğu kadar, yetişkinler için de önemlidir. Oyunun eğitimciler için yeri ve önemi de ayrıdır.

Öğrenme ortamlarının düzenlemesi ve öğrenme yöntemi olarak kullanılması ile oyun, eğitimciler için önemli bir yol göstericidir.

Eğitimde oyun, oyun yoluyla öğrenmenin çocuğun fikir üretmesine, araştırma, inceleme ve gözlem yapmasına, katılım göstermesine, denemeler oluşturmasına, süreci yönlendirmesine, problem çözmesine, sorumluluk almasına, esnek ve yaratıcı olmasına imkan sunduğu gözlemlenmiştir.

Eğitimciler oyunu, çocukların kendi seçimlerini yapabilmeleri ve karar verebilmeleri için bir şans, duygularını ve düşüncelerini paylaşabilecekleri sosyal bir ortam olarak tanımlamaktadır. Özel gereksinimli çocuklar için oyunu, kendilerini rahatça ifade edebildikleri, değerli hissettikleri anlar ve çocukları derinlemesine tanımak için gözlem yapabilecekleri önemli bir zaman dilimi olarak gördüklerini ifade etmektedirler.

Çocukların oyun kavramını tanımlarken basketbol-futbol, saklambaç, kutu kutu pense, don- ebe, yakalamaca, evcilik, yapboz-lego, bilmece oyunları gibi oyun isimleri söyledikleri, bazı çocukların ise harekete dayalı ifadelerle oyunu açıkladıkları yapılan araştırmalardan elde edilmiş verilerdir.

Yine çocuklara oyun nedir sorulduğunda eğlence, gülmek cevaplarını sıkça duymaktayız. Eğitimcilere “Oyunu tanımlamaları istendiğinde yarısından fazlası keyif verici yönünü, diğer yarısı eğitici yönünü vurgulamaktadır.

Yazar Hakkında

/images/whatsapp-image-2020-03-15-at-132525.jpeg

Yeliz Demir

Öğretmen/ Meb Zeka Oyunları Formatörü/ Tazof Usta Eğitmeni

Yazar hakkında

Yazarın tüm makaleleri

Yorum yap