Anne, Harry Potter Okur Musun?
Okuduğum kitabımın bittiği bir gün, kızıma sordum “hangi kitabı okumamı isterdin?”. “Tabiki Harry Potter anne” cevabını aldım. Aslına bakarsanız cevabı beni hiç şaşırtmadı. “Neler yapıyoruz çocuklarımız için neler, birde istediği kitabı okuyalım ne var yani” dedim. Çünkü “zorla kitap okunmaz” başlıklı bir yazım bile var blogda. Zorla olmuyor hakikaten.
Harry Potter serisini oldukça seven bir çocuğun olunca, çocuğunun sürekli ondan bahsetmek istemesi, kitapla ilgili testler çözmesi, yazara ait seri dışı bile olsa kitaplar alınıp okunmasına şaşırmıyorsun. Aslında bu düşkünlüğü fark ettim ama “ya kitap beni sarmazsa” korkusu vardı hep. O nedenle başlamadım hiç okumaya, hele de birçoğunuzun bildiği gibi kişisel gelişim ağırlıklı okuduğum bu günlerde. Düşünsenize altını çizecek fazla cümle yok kitapta fantastik bir dünyadasınız :)
Çok şey paylaşmak istiyor insan çocuğuyla, bu anlar kalsın akıllarında istiyor. Yürüyüş yaptığınız an, birlikte kitap okuduğunuz an, koştuğunuz an, gıdıklamaca oynadığınız, yüzdüğünüz, bol bol sohbet ettiğiniz, bazen belki birlikte ağladığınız, tartıştığınız anlar. Bu anlara bir yenisini eklemek için aldım saygıdeğer Harry Potter’ı elime. Saygıdeğer diyorum çünkü bizim evde Harry’nin ayrı bir yeri var. Okumak için elime aldığımda bile yaşadığı mutluluğu görmeniz gerekti. Ben gördüm şanslıyım diye düşünüyorum. Elimde kitabı gördüğü an hemen “anne nereye geldin bakalım, hııım… daha buraya var, şurda şöyle oluyor” diye de konuşmadan yapamıyor.
Kitaba ilk başladığımda, kızımla kitap okurken Harry’yi alıyordum elime, o yokken okuyabiliyorsam okuyordum şu anda okuduğum kitabı. 1-2 gün bu şekilde ilerledikten sonra baktım kitap güzel ilerliyor. Bırakmadım elimden. Günün yoğunluğundan, işlerden, güçlerden fazla okuyamasam da elimden düşmüyor Harry. Hele birde onunla ilgili bıcır bıcır konuşmaktan, kendisine soru sormamdan hoşlanan, bilmediği bir soru bulduğumda, onunla keyifle uğraştığım bir kız çocuğum olunca.
Harry Potter’ın bir film serisi de var aynı zamanda biliyorsunuz. Kızım ilk okumaya başladığında filmini izlemeyi çok istedi, ancak mantıklı ve kararlı bir şekilde “önce kitabını okuması gerektiğini, kitap okumadan izlerse kitapları okuyamayacağını, kitapların ona aynı zevki vermeyeceğini, sonra birlikte izleyeceğimizi” anlattım. Geçenlerdeki sohbetimizde “ne kadar haklı olduğumdan, kitapları okuduktan sonra filmin ne kadar basit, konuları atlayarak ilerlediğinden, iyiki önce kitapları okuduğundan” bahsetti. Evet, kararlı olmak her konuda çok önemli gerçekten, kararlılığınızı kaybettiğiniz an aslında çocuğunuz için olacak güzel şeylere bir set çekmiş oluyorsunuz. Peki, siz neyi tercih ederdiniz, serinin 8 kitabını da okumasını mı? Yoksa filmleri tıkır tıkır izleyip, ancak bir iki kitabını okumasını mı? Cevaplarınızı duyar gibiyim.
Paylaşmak güzeldir özellikle birlikte anı doya doya yaşamak. Paylaştığımız anları yakalamak bizim elimizde. Paylaştığımız anları yaratmakta. Onlar oyuncaktan çok bizimle oyun oynamak ve zaman geçirmek ister aslında. Akşam yine yatmadan önce kitap okuma saatinde, birbirinize bakıp “en sevdiğiniz anın o an olduğuna” karar veriyorsanız, çocuğunuzla paylaştığınız güzel anlar var demektir.
Sevgiyle ve paylaşarak kalın…
Manolya
Yorum yap