VI. Zeka Ve Yetenek Kongresi

Annerehberinet ekibi olarak, bu yıl VI. sı düzenlenen Zeka ve Yetenek Kongresine katıldık. Fırsat buldukça canlı yayın, video ve görsellerle oradaki atmosferi sizlere yansıtmaya aktarmaya gayret ettik. Hem dinledik hem notlar aldık ve şimdi de fazla ara vermeden, bu bilgileri, aldığımız notları siz değerli ebeveynlere ulaştırmak istiyoruz.

Harika konuşmacılardan ve harika konulardan bazıları:

Prof. Dr. Özgül Yılmaz Tüzün (ODTÜ Eğitim Fakültesi Dekanı)

Prof. DR. Verşan Kök (ODTÜ Rektçörü)

Bedri Baykam (Ressam)

Mert Fırat (Oyuncu)

Prof. Dr. Acar Baltaş (Psikolog, yazar)

Konu: Zekanın Hayat Başarısındaki Rolü

Prof. Dr. Erdinç Çakıroğlu (ODTÜ Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Öğr. Üyesi)

Konu: Türkiye’de Stem Eğitiminin Geleceği Ve Eğitim Araştırmalarının Rolü

Prof. Dr. Ozan Evrim Tunca (Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi, Viyolonsel sanatçısı)

Konu: Müzik Yeteneğinin Keşfi

Boğaç Şimşir (Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu İnovasyon Direktörü)

Konu: İnovasyon- Yaratıcılık Ve Ötesi

Nurten Akkuş (Dünyanın En İyi 10 Öğr. Arasına Giren İlk Türk Öğretmen)

Konu: Bir Çocuk Değişir Dünya Değişir.

Dr. Ayça Köksal Konik (İstanbul Üni. Üstün zekalılar Eğt. Anabilim dalı Öğr. Üyesi)

Konu: Üstün Zekalı Ve Yetenekli Bir Çocuğa Sahip Olan Ebeveynlerin Yaşadıkları Sorunlar Ve Çözüm Önerileri.

Okuduğumuz, dinlediğimiz herşeyi aklımızda tutmamız elbette mümkün olmayacaktır. Ancak bunların içerisinde öyle cümleler öyle hikayeler var ki, ilk duyduğumuz andan itibaren hem not aldıklarımız hem de hafızamızda yer alanlar. Hayatımıza dokunacak, bizleri en çok etkileyen bölümlerini aktarmak istiyorum bugün.

Okuma alışkanlığı OECD verilerine göre, okuma alışkanlığı olmayan bir ailede çocuğun bir cümleyi anlaması 45 saniye, okuma alışkanlığı olan bir ailedeki çocuğun ise 13 sn. sürmektedir. Okuma beceri ve alışkanlığını erken yaşta kazanalım ki, daha analitik düşünebilen, müzakere becerisine sahip çocuklar olsunlar.
Çocuklarımızın öğrenmeleri gereken 5 dil vardır, bunlar;

Türkçe,
İngilizce yani en az bir yabancı dil,
Matematik
Bilimin ve doğanın dili
Teknolojinin dili (stem, robotik, veri madenciliği, iletişim ve beden dili)

Zeka ve yetenek bütün çocuklarda var, sadece bunları ortaya çıkarmak önemli olan.
Mutluluk ancak gelecek nesilleri mutlu etmek için çalışmaktır. Gelin çocuklarımız için bir fikir birliği oluşturalım, öğrenmeyi paylaşmayı eğitimi seven çocuklar yetiştirelim.
Beceri, odaklanma, irade bu üçü olursa başarı oluyor.
Başarılı ve mutlu bir genç yetiştirmek istiyoruz. Hayat başarısı, hayat doyumu, mesleki doyum, mesleki başarı. Başarı zekası diye yeni bir tanım var. Analitik zeka, pratik zeka, yaratıcı zeka, bilgelik zekası...
İş birliği, ilişki yönetimi, eleştirel düşünce ve yaratıcılık 4C...bu özelliklere sahip olan insanlar meraklı olanlar ve sadece yeni fikirler icat etmekle kalmayıp kendini yeniden icat edenler ayakta kalacaktır. Yeni dönem başarısı bunu gerektiriyor.
Yetenek: yatkınlık (beceri), başarı yönelimli (tutku), insanlarla iyi geçinme (sosyal beceri kümesi). Konfor alanından çıkmadan başarı elde edilemez
Enerjinizi nereye koyarsanız hayat orada gelişir. Neyi ararsak onu buluruz. Dünya da en iyi olmak için değil, dünyaya en iyiyi yapmak için yap...
Gelişen dünya ve eğitim, bilgi ezberletmeye devam mı etmeli, yoksa bilgiyi nasıl kullanacağını mı anlatmalı. Eğitimde tasarım odaklı düşünme biçimine geçilmesi gerekli. Eğitimde inovasyon, yenilikçi fikirlerin uygulamaların tasarlanmasına ve kuramsallaşmasına gereksinim var.
Tekrarla becerin geliştir. Engelleri aşmanın tek yolu yapamadığın şeyi tekrarla. Yap tekrarla. Tekrarlayarak bir beceri çok iyi gelişebiliyor. Sıradışı bağlantılar kur farklı çözümler yarat.
Farklı düşünen çocuklar yetiştirmeliyiz. Öğrenmeye aç çocuklar yetiştirmeliyiz. 2 fare düşünelim, biri aç, biri tok olsun. Aç fare yemek için etrafa saldırır. Tok olan ise yan gelir yatar. O nedenle öğrenmeye aç çocuklar yetiştirmeliyiz.

Bedri Baykam’ın 18 saat çalıştığını ancak zevk aldığı bir işi yaptığı için kendisini çalışıyormuş gibi hissetmediğini söylemesi, sıklıkla bahsettiğimiz akışın bir hali değildir de nedir?

Ozan Evrim Tunca, Müzik yeteneğinin keşfi ile ilgili bir örnek verdi. O kadar etkileyiciydi ki, sizlerle paylaşmak istedim.

Ozan Evrim Tunca’ya bir takipçisi viyolonsel çaldığı bir videosunu gönderir. 13 yaşındadır bu takipçisi. Ozan Bey yoğunluktan bir süre bakamaz videoya. Bir ara denk gelir video okunmamış mesajlar içerisinde bakar (bizlerde salonda bunu dinleme fırsatı yakaladık). 13 yaşındaki çocuğun Üniversite son sınıftaki öğrencilerine verdikleri bir parçayı çaldığını fark eder. Hemen iletişime geçer hatta babasının numarasını alır. Çocuğun babasına aynen şu cümleleri kurar Ozan Bey: “beyefendi futbolda şu an Messi neyse, sanatta çocuğunuz o konumda, lütfen hemen buraya getirin ve neler yapabileceğimizi konuşalım” der. Çocuğu Viyana’ya bir okulun sınavına yönlendirir. Çocuk yeteneklidir evet ama solfej vs. bilgisi olmadığından oraya kabul edilmez. Çocuk şu an Ozan Evrim Tunca ile çalışmaktadır.

Dr. ayça Köksal Üstün "potansiyelli bir çocuğa sahipseniz, eğitimcisiyle işbirliği yapmak zorundasınız çünkü okul tek başına mükemmel de olsa hiç bir şey yapamaz. Üstün potansiyeli kız çocuğu olan ebeveynler lütfen daha fazla dikkat etsimler çünkü kız çocukları risk grubundalar, yani kendilerini gizlemeye daha meyilliler." diyor...

Çocuğunuza okuldan geldiğinde dersler nasıldı, sınavdan kaç aldın diye soralım elbet, ancak bunun yanında şu soruları da sorun diyor Prof. Dr. Acar Baltaş.

Bugün kime yardım ettin?
Bugün kimden yardım istedin?
Bu hafta kimin başarısına katkıda bulundun?
Senden daha az şanslı insanlar işin ne yaptın?
Bugün sahip olduklarından neleri değerli gördün?

Umarım bu ufak notlardan sizlerde faydalanırsınız. Bilgi dolu, yüzümüzde gülümseme yaratan 2 gün geçirmemizi sağlayan @zekavakfi na ve bizleri sunumla farklı dünyalara taşıyan değerli konuşmacılarımıza teşekkür etmek istiyoruz.