ÇALIŞAN ANNENİN ÇÖZÜMÜ

Kadınlar anne olduklarında direk KAYGI denen hastalığa yakalanırlar. İyileşmek mi?

Sen istersen neden olmasın?

Anneliğin doğumla birlikte ilk kaygıları “sütüm yetecek mi, doymuyor mu acaba, bu çocuk neden uyumuyor, gazını çıkaramadı, kabız oldu” gibi gibi gibi.

Biraz büyüyünce ise “çocuğuma yetebilecek miyim kaygısı” yapışmıyor mu üzerimize?

Özellikle çalışmaya devam edecek anneyseniz haydi buyurun kaygı fırtınasına.

 Ben de malum çalışan bir anneyim. Hem de bebeğim 4,5 aylıkken ve sadece anne sütüyle beslenirken başlamıştım işe. Herkes; daha çok küçük sana ihtiyacı var derken ( ki biz başkalarının işine karışmayı çok severiz biliyorsunuz) ben çalışmayı tercih etmiştim. Çünkü çalışırken kendimi daha verimli ve mutlu hissederim ve ben mutlu olursam çocuğumu mutlu edebilirim, çalışmayıp evde otursam gireceğim depresyonun etkisiyle çocuğuma ne yarar sağlayabilirim ki.

  • Kaygılı mıyım?

     Evet.

  • Çalıştığım için çocuğuma yetebilecek miyim kaygısı mı?

     Hayır.

Benim kaygılarım elimde olmayan çevresel faktörlerden ileri değil aslında.

Evet, çocuğumla geçirdiğim zaman kısıtlı, evet, evimdeki sorumluluklarımı tam anlamıyla yerine getiremiyorum, her zaman düzgün bir eve sahip değilim, her gün enfes yemekler hazırlayamıyorum, çamaşırlarım günlerce sepetin içinde katlanmayı bekliyor çünkü ben onlara ayıracağım vaktimi çocuğumla geçirmeyi tercih ediyorum. Düzenli bir ev kaygım yok, kim ne der kaygım yok ama çocuğumu mutlu büyütmeme kaygım var. Onunla kısıtlı zamanım var ve o zamanı en “kaliteli” şekilde geçirmeye bayılıyorum. (Evim pislik içinde de değil gelmeyi düşünenler tedirgin olmayın

Yorum yap