Anne baba okulu
Sevgili Annerehberi okuyucuları bu yazıma bir anımı anlatarak başlamak istiyorum. Yıl 2012, hamileliğimin yaklaşık 5. Ayında eşimle birlikte özel bir hastane tarafından verilen doğuma hazırlık kursuna katıldık. O dönemde bunu duyan çevremizdeki bazı kişiler “Nasıl yani onun da kursu mu varmış? Anne baba olmak için kursa ne gerek var? , Çocuk doğar ve anne–baba olunur” gibi yorumlarda bulunmuşlardı. Ama aslında o kursta bize öğretilenlerin ne kadar yol gösterici olduğundan haberdar değillerdi. Biz heybemize doldurduğumuz o bilgilerle lohusalık süreci, çocuk bakım süreci, çocuğun gelişimsel süreci boyunca karşılaşabileceğimiz hastalıklar vs. gibi dönemleri bilerek, karşımıza çıkacak engelleri ya da durumları soğukkanlılıkla karşılayacak olgunlukta geçirmiştik. Bu da karşılığında mutlu aile, mutlu çocuk profilini yaşattı. Çünkü bu süreçler, anne ve babanın birlikte emek ederek yaşadığı bir süreç oldu. Yeri geldi çocuğun öz bakım ihtiyaçlarını baba yaptı yeri geldi anne yaptı. Bu sadece bir ebeveynin görevi olarak belirlenmedi.
Bu anımı siz değerli okuyucularımızla paylaştım çünkü etrafıma baktığımda ebeveynlerin çocuk yetiştirirken aslında “Nerde, Nasıl Davranmak?” konusunda tedirginlik ve tereddütler yaşadıklarını görüyorum. O nokta da insanın aklına “bunun bir okulu olsa da eğitimi alınsa” fikri geliyor.
Evet sevgili okuyucularımız belki bazılarınız biliyor, belki bazılarınız bilmiyor ama fayda sağlayacağını düşündüğüm için sizlere aslında varlığı yıllar öncesine dayanan ve birçok ebeveyn tarafından duyulmayan Ana – Baba Okulundan bahsetmek istiyorum.
Çocuklarımızın Dünya’ya gelişi ile anne ve baba olarak unvanlar yükleniyor böylelikle ebeveynlik süreci başlıyor. Anne ve babalar o minik mucizelerle ilk karşılaştıklarında aslında (Birde bu çocuk ilk çocuk ise eğer) büyük bir korku, büyük bir merak ve bilinmezlikler içinde “Merhaba” diyor. Belki kendini hamilelik sürecinde okuduğu kitaplar, yaptığı araştırmalar ile geliştirmeye ve farkındalık yaratmaya çalışan ebeveynlerimiz oluyor ama uygulama ile yazılanlar bazen farklı olabiliyor ve bu durumlarda bolca “sudan çıkmış balık” misali olunmasına sebep oluyor.
Anne Baba Okulu ebeveynlere toplumun en temel parçası olan aile kavramının sağlıklı bir şekilde kurulmasında anne ve babaların tutumlarını, duygularını kontrollü bir şekilde yöneterek çocuklarının özgüvenlerini sınırlamadan ya da yok etmeden mutlu bir birey olarak yetiştirebilmelerine ışık tutmaktadır. Ebeveynlik bir çocuğa sahip olunması ile başlaya, doğru iletişim ile devam etmesi gereken bir dönemdir. Doğru iletişimin kurulduğu, mutlu bir yuvada yetiştirilen çocukların toplum içerisinde de özgüvenli ve mutlu oldukları görülmektedir.
Anne – Baba Okulu Eğitimi kapsamında eğitimin içeriğindeki konu başlıkları aşağıdaki gibidir:
- Bebeklik Dönemi Gelişim Özellikleri ve Eğitimi.
- Okulöncesi Dönemi Gelişim Özellikleri ve Eğitimi.
- Temel İhtiyaçların Kazanılmasında Ailenin Rolü.
- Son Çocukluk Dönemi Gelişim Özellikleri ve Eğitimi.
- Ergenlik Dönemi Gelişim Özellikleri ve Eğitimi.
- Karı-Koca İlişkilerinden Doğan Sorunlar.
- Eşler Arasında Problem Çözme.
- Yaygın Anne-Baba Tutumları.
- Çocukla Sağlıklı İletişim Nasıl Kurulur?
- Çocuklarda Uyum ve Davranış Bozuklukları.
- Çocuğun Eğitim Başarısını Yükseltmede Ailenin Rolü.
- Çocuğun Cinsel Eğitimi.
- Çalışan Anne ve Çocuğu.
- Baba-Çocuk İlişkisi.
Alınan bu eğitim ile anne ve babalar, çocuğunun kendi başına banyo yapmasını, tırnak kesmesini, yatağını örtmesini kendi yapmak yerine çocuğuna verdiği sorumlulukla kendisinin yapmasını sağlamış ya da çocuğuyla olan bir durumda karşı tavır olarak nasıl yaklaşması gerektiğini daha olgun karşılayıp, çocuklarının gelişim sürecini daha bilinçli ve farkındalık sahibi olarak yaşadıklarını görmüşlerdir.
Anne – Baba Okulu Eğitimleri bazı üniversiteler bünyesinde, bazı özel eğitim kursları bünyesinde “Anne – Baba Okulu” ya da “Etkili Anne – Baba Eğitimi” başlıkları altında verilmektedir. Bu eğitimlere katılamayacak veya eğitim için uygun zaman yaratamayacak ebeveynler için Haluk Yavuzer’in “Ana - Baba Okulu” kitabını okumalarını tavsiye ederim.
Unutmayın; farkındalığı yüksek olan bir anne ve babanın olaylara olan bakış açısı ve birey olarak çocuk yetiştirmesi daha sağlıklı olacaktır. Toplumumuzun geleceğini oluşturan çocuklarımız için bu yatırımı yapmaktan kaçınmayalım. Çocuklarımızı yetiştirmekten önce kendimizi yetiştirip sağlıklı ebeveynler olmaya gayret edelim.
Sevgilerimle…
Yorum yap