21. yüzyıl becerileri

 

Önce LGS şimdi YKS, ikisini de atlattı çocuklarımız. Eleştiren var, “neden sınav oluyor bu yaşta çocuklar?” diyen var, “%1 lik çocuğu seçmek için % 99 una tembelsin beceriksizsin deniyor” diyen var, “ergenlikle aynı döneme geliyor ergenlik kaldırılsın” diyen var, “sınav kaldırılsın” diyen var. Ben de 2 yıl arayla bu sınav madurlarındanım. İki haftadır sınav yada başka bir tabirle çocuklarımızın geleceği gündemimizde.

Ben bu noktada Türkiye’de yaşadığımız için kabullenme evresi olması gerektiğini düşünüyorum. Ülke şartlarını kabul etme. Söylenmenin, veryansın etmenin, eleştirmenin bir noktada kıymeti ya da değeri olmadığını, özellikle de tüm sistemi değiştirebilecek gücümüz yoksa. Ama yapabileceğimiz bir şey var değişime kendimizden, çocuklarımızdan başlamak. “Her şey seninle Başlar” adlı kitabımı var Mimin Sekman’ın. Sınavlar birçok kişiye göre başarının göstergesi değil, ya da o kadar yıllık bilgi 2 saatlik bir sınavla ölçülemez. Biz çocuklarımıza 21. Yüzyıl becerilerini kazandırmadığımız sürece. Çocuklarımızı dünya çocukları olarak yetiştirdiğimiz sürece başarılı sayılırlar aslında. Nasıl mı? Bugün Amerika’da okuduğun bölümün aldığın diplomanın bir önemi yok, asıl önemli olan hangi bölümü bitirirsen bitir, bir genç olarak sen yeni dünya düzeninde ne kadar donanımlısın önemli olan bu. Sen kendini ne kadar yetiştirmişsin? Çünkü şöyle bir bakın çevrenize bizim ülkemiz de de bu durum kısmen yaygınlaşıyor. Bugün sosyal bilimler ya da herhangi bir mühendislik okuyan gencimiz yazılıma merak sarabiliyor. Çeşitli eğitim platformlarından hedefine uygun eğitimleri alarak kendisini geliştirebiliyor. Yani burada asıl önemli olan şey kişinin ne okuduğu değil okurken kendisini ne yönde nasıl geliştirdiğidir. Şöyle de düşünebilirsiniz en iyi üniversitenin, en iyi bölümünü kazanıp “nasıl olsa en iyi yerde okuyorum” deyip kendisini geliştirmeyip diplomaya güvenirse onun da sonu hüsran olabilir. 21. Yy. becerileri tamda bunu anlatıyor işte.

Peki, nedir bu 21. Yy becerileri? Bilginin büyük bir güç haline geldiği değişen, gelişen teknoloji ve toplum düzeninde takım çalışması, analitik düşünme, teknoloji kullanımı gibi özelliklerin ön plana çıktığı gözlenmiş. Bilginin bu kadar ulaşılabilir durumda olduğunu göre göre hala eski sistemlerle çocuklara eğitim vermeye çalışıyoruz orası ayrı bir başlık. Neyse konumuza geri dönelim, bu değişim ve gelişime uyum sağlamak adına çeşitli devletler, sivil toplum kuruluşları çeşitli planlar hazırlayarak 21. Yy kavramını ortaya çıkarmışlardır.

Bu kuruluşlardan bazıları

21. Yy Becerileri Ortaklığı (P21),

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD),

21.yy Becerilerinin Öğretimi ve Değerlendirilmesi (ATCS),

Uluslararası Eğitimde Teknoloji Topluluğu (ISTE),

Avrupa Komisyonu (EC) dur.

Planlar ve çerçeveler detaylı incelendiğinde 21.yy becerilerini, teknolojiyi etkili kullanma, işbirlikli çalışma, etkili iletişim, liderlik, problem çözme, eleştirel düşünme, yaratıcılık olarak tanımlayabiliriz.

Şimdi bunları tek tek ele alalım:

  1. Teknolojiyi etkili kullanma: Çağımız teknoloji çağı, teknolojiyi doğru kullanmak her şeyden önemli hale geldi. Teknolojinin sadece internet, bilgisayar veya sosyal medyadan ibaret olduğunu düşünmek oldukça üzücü olur. Teknolojiyi kendimizi geliştirmek için bir öğrenme, fikirlerimizi hayata geçirmemiz için bir üretim aracı gibi pek çok farklı şekilde değerlendirmeliyiz. Teknoloji ancak etkili kullanıldığında hem bireysel hem de toplumsal gelişme sağlanacaktır. Günümüzde yapacağımız her işi teknolojiden destek alarak yaptığımızda zamanı daha etkili ve verimli kullanmış oluruz. Artık şirketler teknolojik yatırımları daha fazla yapıyor böyle olunca da “Teknoloji okuryazarlığı” bu şirketlerin çalıştıracakları personellerde aradıkları  21. Yüzyıl yetkinliği olarak karşımıza çıkıyor.

 

  1. İşbirlikli çalışma: Kişilerin küçük gruplar oluşturarak bir problemi çözmek ya da bir görevi yerine getirmek üzere ortak bir amaç uğruna birlikte çalışma yoluyla bir konuyu öğrenme ve tamamlama yöntemi olarak tanımlanmaktadır. Burada teknoloji ile ilgili bir örnek verelim; bir oyun üretmek istiyorsunuz. Kurgu-senaryo, görsel-grafik tasarım, yazılım gibi alanlarda kendini yetiştirmiş en az 3 kişinin işbirliği içerisinde çalışması gerekmektedir. İş birliği yapan kişilerde dürüstlük, karşısındakini dinleme, saygı gibi özelliklerin olması gerekiyor.

 

  1. Etkili iletişim: Karşı tarafa vermek istediğiniz mesajı en net haliyle ve mümkün olan en kısa sürede iletmek, etkili iletişim olarak tanımlanabilir. 21. Yüzyılda etkili iletişim becerilerini güçlendirmek gerekiyor. Nedir bu beceriler dediğimizde; kendini tanımak, kendini açmak ve kendini doğru ifade etmek, karşımızdakini etkin ve ilgili dinlemek, empati kurabilmek (kendimizi karşımızdaki kişinin yerine koyabilmek), hoşgörülü ve önyargısız olmak, eleştirilere karşı açık olmak, beden dili, göz kontağı, hitap, ses düzeyi vb. kurabilmek kavramları karşımıza çıkıyor.

 

  1. Liderlik: Liderlikle ilgili çeşitli tanımlar olmakla birlikte Bass (1990)’ın tanımı şu şekildedir:  grup dinamikleri ve süreçleri, kişilik, güç kullanma, itaat, amacı başarma, etkileşim ile başkalarının yardımı olmaksızın karar verebilme gibi özelliklerin bir veya ikisinin birleşimi şeklindedir.

Buna göre, liderin taşıması gereken özellikler şöyledir (Bakan ve Büyükbeşe,2010):

Enerjik ve aktif olma, yargılama, bilgi, akıcı konuşma ve kesinlik, yaratıcılık, açık sözlülük, dürüstlük ve etik davranış, başarı güdüsü, ileride olma arzusu, sorumluluk güdüsü, göreve dönüklük ve amaçlara ulaşmada sorumluluk alma, işbirliği yeteneği, prestij, popüler ve sosyal olma, kişiler arası beceriler, sosyal katılım, nezaket ve zarafet öne çıkan lider özellikleridir.

 

  1. Problem çözme: Problemi belirleyip tanımlayabilmeyi, alternatif çözümler üretmeyi en iyi alternatifi değerlendirmeyi seçmeyi ve seçilen çözümü uygulamayı içerir. Geri bildirim almak ve geri bildirime uygun şekilde yanıt vermekte problem çözme becerileri içinde kabul edilmektedir.

 

  1. Eleştirel düşünme: akıl yürütme, analiz ve değerlendirme gibi zihinsel süreçlerden oluşan bir düşünme biçimidir. Eleştirel düşünme yerine kimi zaman tartışma mantığı ya da biçim dışı (enformel) mantık terimleri de kullanılmaktadır. Sorgulama ve şüpheciliğe dayanan eleştirel düşünme sağduyu ve bilimsel kanıtlarla uyuşan net hükümlere varmak için somut veya soyut konular üzerinde düşünme süreçlerini de içermektedir.

 

 

  1. Yaratıcılık: Değerli eğitmen yazar Çiğdem Sezer yaratıcılığın birkaç tanımına yer verir "İnovatif ve üretken çocuklar yetiştirmek" kitabında. bu kitap da tam bir 21. yüzyıl çocuğu yetiştirmek için yazılmış adeta, onu ayrıca ele alacağım sonraki günlerde. Diyor ki çiğdem Hanım “Yaratıcı olmak; farklı düşünmek, yeni bir şey icat etmek, herkesin yaptığı işi farklı yollardan yapmak, yeni şeyler hayal etmektir” der. Hayatın her alanında önemli olduğunu ve hangi konuda olursa olsun yaratıcılığın mevcut duruma farklı bir bakış açısı getireceğini” söyler.

Öyleyse ne yapıyoruz anneler korkmuyoruz? Çünkü ne diyor Çiğdem sezer “daha önceleri yaratıcı insanların hep özel kişiler olduğunu ve genetik olarak özel DNA’lara sahip olduklarını düşünürken artık biliyorum ki yaratıcı düşünme doğuştan sahip olduğumuz geliştirilme imkanı olan ve öğrenilebilir bir süreç çevresel faktörlerin ve yanlış eğitimin yok edebileceği bir süreç”. Biz bunu sadece yaratıcılık değil de 21. Yüzyıl becerilerine uyarlayalım gelin haydi. Önce kendimizi sonra da çocuklarımızı geliştirerek bu yeni düzene daha hazır, çok yönlü, mutlu, yaşamdan keyif alan, öğrenmeyi seven, üreten,  potansiyelini gerçekleştiren, çocuklar yetiştirelim.  

 

Kaynaklar: Araştırma Makalesi BAUN Fen Bil. Enst. Dergisi, 21. yy becerileri ölçeğinin Türk kültürüne Uyarlanması

Çiğdem Sezer, İnovatif ve Üretken Çocuklar yetiştirmek kitabı

Yazar Hakkında

/images/manolya-1.png

Manolya GÜMÜŞAY

Profesyonel Koç - Yönetici

annerehberi.com.tr yazarı

Yazarın tüm makaleleri

Yorum yap