Şeker Ve Çocuk

Annelerin en büyük arzusudur; çocuklarının saÄŸlıklı beslenmesine yatırım yapmak. Biliyorum, biraz kültürel öÄŸretiler, biraz araÅŸtırdıklarınızın sentezi ile elinizden geleni yapıyorsunuz. Aslında atalarımızdan gelen kültürel öÄŸretilerimizi gözden geçirmenin zamanı geldi. Çünkü atalarımıza, büyüklerimize göre kilolu çocuk saÄŸlıklıdır, boÄŸum boÄŸum bacaklar, koca bir göbek saÄŸlık göstergesidir. Tabii bir de dönemsel olarak doÄŸal besinlere ulaÅŸmakta büyüklerimiz kadar ÅŸanslı olmadığımız gerçeÄŸi var.

Yapılan çalışmalar zaten ‘kilolu çocuk saÄŸlıklıdır’ tezini savunmuyor. Çocukluk döneminde fazla kiloluluk ve obezitenin; yetiÅŸkinlik dönemindeki kalp damar hastalıkları ve diyabetin ilk adımı olduÄŸunu söylüyor.

Bu yazımda çocuk beslenmesinde ÅŸeker tüketiminin nasıl olması gerektiÄŸi ile ilgili fikirlerimi sizlerle paylaÅŸacağım. Ben hem beslenme uzmanı hem de anne olarak ÅŸeker konusunda biraz katıyım. Çünkü ÅŸeker vücudumuza girdikten sonra neler olduÄŸunu biliyorum ve size aktarmak istiyorum. Vücuda ÅŸeker girmesi ile beraber yükselen kan ÅŸekerini dengeleyebilmek için pankreasımız insülin sentezlemeye baÅŸlar. Fazla ÅŸeker tüketimi pankreasımızı bu konuda oldukça zorlar. Kanda insülin hormonu seviyesinin artması ile vücut zamanla daha fazla daha fazla ÅŸeker isteyecektir. Önüne geçilemeyecek bu ÅŸeker isteÄŸi çocuklarımızın vücudunun, diyabetin (ÅŸeker hastalığı) temelini atabilecek kısır döngüye girmesine neden olacaktır.

Bunun yanı sıra; dilimizdeki tat almaya yarayan papillaların sayısının her geçen gün azaldığını biliyoruz. EÄŸer çocuÄŸunuzu tatlı tatlara alıştırdıysanız; yetiÅŸkinlik ve yaÅŸlılıkla beraber zamanla daha az tat almaya baÅŸlayan çocuÄŸunuz aynı lezzete ulaÅŸmak için her geçen gün daha fazla ÅŸeker kullanmaya baÅŸlayacaktır. Aynı ÅŸey ÅŸekerin yanında tuz için de geçerlidir.

ÇocuÄŸum ÅŸeker ve karbonhidratı yeterli tüketmezse kafası çalışmaz ve okul baÅŸarısı düÅŸer dediÄŸinizi duyar gibiyim. Çünkü beynin enerji kaynağı ÅŸekerdir diye öÄŸretildi bizlere. Bunun aksine yapılan çalışmalar; basit ÅŸeker tüketiminin azaltılması ile zihnin berraklaÅŸtığını ve baÅŸarının arttığını göstermektedir. Hatta sizlere bazı bilim adamlarının yoÄŸun çalışma dönemlerinde ÅŸekeri ve karbonhidratı tamamen bıraktıklarını söyleyebilirim. Beynimizi sadece ÅŸeker beslemez; çünkü ihtiyaç halinde zaten ne yersek yiyelim, hatta yediklerimiz yeterli gelmese depolarımızı bile vücut glukoza parçalayabilmekte, yetersiz glukoz varlığında baÅŸka enerji kaynakları bulabilmektedir.

Bütün bunlara dayanarak en baÅŸta çocuklarınızın içeceklerine dikkat etmenizi isterim. Çok ÅŸekerli olan asitli içecekleri, soÄŸuk çayları ve ev yapımı dahi olsa meyve sularını bırakmanızı tavsiye ederim. ÇocuÄŸunuz kahvaltıda çay içiyorsa; çayına dahi ÅŸeker atmaması gerektiÄŸini anlatmanızı, ÅŸeker tadına olan baÄŸlılığı baÅŸlatmamanızı tavsiye ederim. Tatlı, dondurma, çikolata, reçel, sürülebilir kakaolu fındık ezmesi gibi ÅŸekerli ve çok sevilen gıdaların tüketimini sınırlandırmalı, ÅŸekerin zararlarını azaltmak için egzersiz yapmalarını eÄŸlenceli hale getirmelisiniz.  Ä°çeriÄŸindeki vitamin, mineral ve aminoasitler ile en deÄŸerli ÅŸekerli besin olarak balı görmekteyim ve 1 yaÅŸ sonrası çocuklarınızda porsiyon miktarına dikkat ederek bal tüketimini tavsiye etmekteyim.

Bir annenin çocuÄŸuna istediÄŸi besini temin etmemesi ve hayır demesinin kolay olmadığını biliyor ve ben de sizler gibi bu durumu yaşıyorum. Bunu çocuÄŸun psikolojisini yormadan, onu üzmeden sevgiyle yapmalı, evde ve her an ulaÅŸabileceÄŸi yerlerde zararlı gıdaları bulundurmamalı ve çocuÄŸu bilinçlendirerek yapmalısınız. Aksi takdirde okul çağına gelen çocuklarda anneden ayrı kaldığında gizli tüketimler görülebilmektedir.

Hem siz annelere, hem yavrularınıza ömür boyu saÄŸlık ve beraberlik temenni ediyor, her alanda olduÄŸu gibi beslenme konusunda da ‘denge’ nin önemini vurgulamak istiyorum.

Nihal Durukan KeleÅŸ

Uzman Diyetisyen  

 

Yorum yap