Akış - Mutluluk Bilimi
Bugün yıllardır çeşitli şekillerde deneyimlediğim ve sizlerle okuduğum kitap sayesinde paylaşmaya karar verdiğim konu "akış= mutluluk bilimi" konuşacağız. Kim mutlu olmak istemez ki? Öyle değil mi? Bu bilimin kapılarını haydi birlikte aralayalım.
“İyi” ve “mutlu” yaşamın nasıl olabileceği, dolayısıyla da iyinin ve mutluluğun ne olduğu soruları, etiğin başlangıçtaki temel soruları olmuştur. Mutluluk sorununu ilk ele alan filozof Demokritos'tur. Demokritos, mutluluğun ruhun bir özelliği olduğuna inanıyordu.
Öyle ki mutluluk Sokrates'e göre yaşamın amacı ve herkesin yaşam boyunca peşinden koştuğu en yüksek iyi mutluluktur. Mutluluğa erişmenin yolu ise bilgidir; insana ve yaşama ilişkin bilgi, çünkü doğru bilgi insanı doğru eylemlerde bulunmaya götürür.
Nietzsche'ye (Niçe) göre mutluluk, hayatın anlamını ve acıyı kabul etmekle mümkündür. Ona göre, insanın hayatı onun acı ve zorluklarıyla doludur ve bu gerçekle yüzleşmek, bizi güçlü ve özgür kılar.
Aristoteles için mutluluk; akıl ve erdemden ayrı düşünülemez. Eudaimonia, lezzetli bir tatlının verdiği mutluluk hissinden ziyade bir yaşam tarzıdır. Anlık mutluluktan ziyade sürdürülebilir olan mutlulukla ilgilenir. Aristoteles, mutluluğun birçok şey tarafından etkilendiğini söyler.
“Akış yani mutluluk bilimi” kitabımızın yazarı Prof. Dr. Mihaly Csikszentmihalyi (evet okuması telaffuzu gerçekten zor bir soyadı (Çiksenmihayl diye okunuyor) ) Macar asıllı ABD'li psikolog ise yine mutluluk konusunu araştırmış, pozitif psikoloji alanında öncü bir bilim insanıdır. İnsanların yaptıkları uğraşlardan içsel tatmin duyma deneyiminin nasıl oluştuğunu ve yaratıcılığı anlamaya yönelik çalışmalar yapmıştır.
Profesörün “Akış; mutluluk bilimi” adlı kitabı okunmaya değer bir kitap. Kitabın detaylarına girip ders kitabı gibi notlar almaya çalıştıkça her alanda akışı yakalama ihtimalini gördükçe daha da şevkle okudum kitabı. Her okuyan elbette kendi sonuçlarını, yargılarını ve düşüncelerini çıkaracaktır kitaptan. Yazının/konuşmanın diğer bölümleri benim kitaptan çıkarımlarım ışığında ilerleyecek.
Akış kavramı ile ben tanışalı henüz 6-7 yıl oldu. İlk Dr. Bahar Eriş' ten duymuştum bu terimi. Annerehberi projemin bana akış yaşattığını fark ettiğimde bu kavramı fazlaca kullanmaya başladım ve yaşamımdaki akışa girdiğim, yani kendimi mutlu hissettiğim alanları işaretlemeye başladım. Akış nedir diye sorsanız; “insanın yaparken keyif aldığı ve zamanın nasıl geçtiğini unuttuğu şeydir” diye açıklarım. Mesela şu an bu makaleyi hazırlarken kesinlikle akışta olduğumu söyleyebilirim.
Yaşamımız süresince başımıza gelen bazı olayları kontrol edebilirken bazı olayları kesinlikle kontrol edemiyoruz. Ne demişti Nietzsche "mutluluk, hayatın anlamı ve acıyı kabul etmekle mümkündür."
Bir diğer ifade ile bulunduğumuz andan keyif almak akış." İnsanlar başarmak istediklerine çok odaklanıp içinde bulundukları andan zevk almayı bıraktıklarında sorun çıkar" diyor yazar.
“Birçok insan artan beklentilerin hayal kırıklığına yakalanıp pek çok insan da bu hayal kırıklıklarından bir yol bulup sıyrılmayı başarıyor. Zorlu görevler karşısında yılmadan pes etmeden devam ederek süreçten keyif alıyor.” Evet, kitap tam da böyle insanların bunu nasıl yaptığına odaklanıyor.
Farklı yaşamsal, bizi etkileyen kavramlarla akışı inceliyor kitap;
Müziğin akışı
Duygularla akış
Yoga ile akış
Hareketin getirdiği mutluluklar
Aile ve Akış
Arkadaşlık ve akış
Bu kavramlardan bazıları.
Şimdi kitaptan altını çizdiğim bazı notları paylaşmak istiyorum;
❤ Akış, insanların bilinci uyumlu biçimde düzenlendiğinde zihinsel durumlarını tanımlama şeklidir ve böylece insanlar yaptıkları şeyi severek yapmaya devam etmek isterler. Düzenli olarak akış yaratan aktivitelerin bazılarını, spor, oyun, sanat, hobiler gibi gözden geçirirken insanların neyi mutlu ettiğini anlamak kolaylaşıyor.
❤Yaşamında akışı nasıl yaratacağını bilen bir insanın en umutsuz durumlarda bile hayattan zevk almayı başarmasıdır.
❤Dr. Franz Alexander “zihnin vücudu yönettiği gerçeği, biyoloji ve tıp tarafından ihmal edilmesine rağmen, hayatın işleyişine dair bildiğimiz en temel gerçektir.”
❤Bu bölüm bu iş çok zor diyenlere gelsin; insanlar bu zorlukları aşmak için mücadele ettikleri dönemleri hayatlarının en eğlenceli zamanları olarak görüyorlar.”
❤Acı bile odaklanmamış zihne sızan kaostan daha iyidir. Fiziksel veya duygusal olarak kendini incitmek, dikkatin acılı da olsa en azından kontrol edilebilir bir şeye odaklanmasını sağlar.
❤Boş zaman yapılandırılmamıştır ve zevk alınacak bir şekle sokulması için daha çok çaba gerektirir. Beceri gerektiren hobiler, hedef ve sınır belirleyen alışkanlıklar, kişisel bilgiler ve özellikle iç disiplin, eğlenceyi olması gereken şey haline getirmeye yardımcı olur.
Bütün bu bilgiler ışığında kendimi düşündüğümde;
Kitap okumak akışı yaşadığım anlardan biridir mesela. Bazı zamanlarda canım bir şeye sıkıldığında kitap okumaya geçerek o olumsuz duygulardan sıyrılmaya çalışırım, olumsuz duyguları da kabul ederek yaparım bunu tabi.
Ya da iş yerinde olumsuz bir durum yaşadıysam yazı yazarak rahatlarım akışa geçerim direkt.
İşte yaşadığım zorlukları seviyorum aslında, beni geliştirdiğini düşünüyorum. Yukarıda da yazarın bununla ilgili cümlelerine yer verdim zaten. Yani yaşamda güncel ihtiyaç ve beklentilerimizi karşılarken önümüze çıkan ufak tefek engelleri kabul ederek süreçten haz alabiliyor, hedeflerimiz büyüdükçe bu hedefler için verdiğimiz mücadeleden keyif alabiliyorsak akış doğrultusunda ilerliyoruz demektir.
Ev temizlemekten, çamaşır katlamaktan hoşlanmam, Allahtan yardımcı var, yinede ihtiyaç halinde yapmayı sevmiyorum. Ama saatlerce yemek, pasta, sağlıklı atıştırmalık yapıp saatlerce sebze yıkayabilirim mesela.
Spor yapmak yine kitapta olduğu gibi akışa girdiğim anlardandır. Saatlerce masa tenisi oynayabilir, kollarım yeter artık diyene kadar yüzebilir, sırtım yanana kadar şnorkelle dalabilir, bacaklarım pes edene kadar yürüyüş, koşu yapabilirim. Yoga yeni keşfim.
Yazı yazmak akışın en keyif vereni, duygularımı düşüncelerimi yazı aracılığıyla karşı tarafa aktarmak. Ya da sadece benim bedenimden, ruhumdan çıkışını başka zihinlere ulaştığını görmek.
Diyorum ve daha fazla uzatmadan konuyu şimdilik burada kapatıyorum. Sizin de kendinizi akışta hissedeceğiniz anlarınızı keşfetmeniz için umarım bu yazı bir alan açar size.
Yorum yap