Okumak mı? Dinlemek mi?
Elimizdeki telefonların, önümüzdeki bilgisayarın, yaptığımız bütün işlerin içine dahil olması, çoğu zaman beni düşündürüyor. Bu teknolojik cihazlar hayatımıza kitap okurken ya da kitap dinlerken mi demeliyim bilmiyorum ama bu kadar dahil olmalı mı gerçekten? Siz ne düşünüyorsunuz?
Ben telefonla ilişkimin diğer insanlara göre daha sınırlı ve olması gerektiği kadar olduğunu düşünen biriyim. Dışardan nasıl göründüğünü bilmiyorum? Beni tanıyanlar yorumunu yapsın. Elimde fiziksel olarak dokusunu ve kokusunu hissettiğim kitapların teknolojiye biraz mola vermenin de yollarından biri olarak görüyorum. O nedenle hem e-kitaba hem de sesli kitaba karşı olduğumu ve her ikisini de kullanmadığımı söyleyebilirim. Dinleme olarak bağımsız merak ettiğim konuları içeren podcast yayınları dinlemeyi tercih ediyorum.
Daha fazla kitap okumamı sağlayabilir belki umuduyla kitap dinleme uygulamalarını denedim. Ben kitap okurken ayraç yerine kalem kullanan, sevdiğim cümlelerin altını çizen, arada sırada elime alıp o çizdiğim cümleleri tekrar okuyan, çoğu arkadaşım eleştirse de kitaplarını ödünç vermeyen biri olarak yapamadım. Herhangi bir kitapta altını çizdiğim bölümleri hatırlamaya çalışırken çoğu zaman sayfanın hangi bölümünde sağ tarafta mı, sol tarafta mı, ortada mı, aşağıda mı olduğunu koordinat olarak bile tahmin edebilirim. Bu da kitaplarla görsel, fiziksel bir bağ kurduğumun bir işareti olsa gerek.
Bilim insanları da son zamanlarda artan "okumak mı daha etkili dinlemek mi?" konusunu araştırmışlar tabi ki. Mesela Time dergisinde Beth Rogowsky, Daniel Willingham ve David Daniel gibi akademisyenlerin görüş ve araştırmalarına dayanan, “okumak mı dinlemek mi daha etkili” sorusunu irdeleyen bir yazıda içeriğin ana bilimsel noktalarını şöyle özetlemişler:
- Rogowsky’nin 2016 çalışması
- E-kitap okuyan, sesli kitap dinleyen ve ikisini birden yapan üç grup karşılaştırıldı.
- Anlamada istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı.
- Ancak çalışma basılı kitap yerine e-okuma kullandığı için, basılı kitapla sesli kitap karşılaştırılsaydı farklı sonuç çıkabileceği belirtiliyor.
- Basılı kitapların avantajları (Willingham’ın görüşü)
- Mekânsal ipuçları: Basılı kitapta sayfa üzerindeki konum, olay örgüsünü zihinde tutmayı kolaylaştırır.
- Regresif okuma: Gözler metinde sık sık geriye döner (%10–15 oranında), bu da anlamayı güçlendirir. Sesli kitapta bu süreç daha zahmetlidir.
- Kısa duraklamalar (sayfa çevirme gibi) bilgiyi sindirmeye yardımcı olur.
- David Daniel’in 2010 çalışması
- Podcast dersi dinleyen öğrenciler, aynı içeriği basılı metinden okuyanlara göre ortalama %28 daha düşük puan aldı.
- Çoğu öğrenci başta dinlemeyi tercih etse de, sınav öncesinde okuma grubuna geçmek istedi.
- Dinlemenin güçlü yanları
- İnsan beyninin sözlü iletişime evrimsel uyumu.
- Ses tonlaması, vurgu, alay gibi duygusal ve bağlamsal ipuçlarının daha net iletilmesi.
- Edebiyat veya tiyatro metinlerinde oyunculukla anlamın güçlenmesi.
- Multitasking riski
- Dinleme çoğu zaman başka bir işle birlikte yapılır (ör. araç kullanma, temizlik), bu da öğrenme verimini düşürür.
- Önemli veya karmaşık içerik öğreniliyorsa tam odak gereklidir.
Sonuç olarak:
Eğlence ve günlük okuma: Dinleme ve okuma arasındaki farklar küçük.
Öğrenme ve derin kavrama: Basılı metin, özellikle karmaşık veya akademik içerikte, mekânsal ipuçları, geriye dönme kolaylığı ve dikkat sürekliliği sayesinde genelde üstün.
Sesli kitap: Yolda, dinlenirken veya edebi metinlerde duygusal tonu yakalamak için avantajlı.
En iyi yaklaşım: Amaç odaklı seçim yapmak — öğrenme için okuma, keyif veya zaman kısıtlıysa dinleme.
Şimdi, bütün bu araştırmaları göz önünde bulundurup ihtiyacınıza göre seçim yaparak hangisini tercih edeceğinize karar verme zamanı.
Kaynak: Time Dergisi, Are Audiobooks As Good For You As Reading? Here’s What Experts Say
Yorum yap